19 Aralık 2024 Perşembe

AKAR ÇEŞMELER

Bizim toplumumuzda çeşme kültürü önemlidir. İmkanı olanlar geçmişlerinin hayrına arazide, yol boylarında, suyu bulduğu her yerde çeşme yaptırmanın gayretinde olurlar.  Çeşmeler aktıkça, hayrın sürekliliğine inanılır. Ne güzel!.

Evvelsi gün  çarşıdaki işleri görmek için  ağır adımlarla Ada yolu üzerinde yürürken, yaşlı yörük ninesine rastladım. Pancarın duvarına sırtını yaslayıp oturmuş.  Bakınca ağırlığı hemen fark edilen içi köy erzağı doldurulmuş torbalar yerde birbirine dayalı duruyor. Siması bildik gelen nineye “ hoş geldin” deyip yaklaştım. Anadolu kadını temkinlidir. Peşpeşe sorularla ölçtü, biçti, tarttı, kim olduğumu yoklayıp anladı.

“-Len Olum, bildim ben seni.  Bizim çocuklardan methini duydum.”  Diyerek söze girdi.  Aferin çekip, duaları da sözün içine sıkıştırdı. Torunları bizim mahallede. Belli ki elinin erzağıyla torunlarına gidecek.  Torbalarını taşımakta yardımcı olayım dedim.  Maşallah yaşına rağmen dinç.  Eşinin hayrına bir çeşme yaptırdığını, bir çeşme daha yaptırmak istediğini bu konuda yardımcı olmamı ısrarla tembihledi. Aklımızda bulunsun deyip ayrıldık. Buraya kadarki  anlatım, yöre insanımızın çeşme yaptırma konusundaki duyarlılığını göstermek içindi.

Bizim köyde de  yol boylarında, değişik arazi ve mevkilerde çeşmeler var.  Her çeşmenin kendince adıda vardır. Taş pınar deyince mevkisiyle bir “şıp” diye bilinir. Bazen de yapan veya yaptıran kişinin adıyla da anılanlar vardır. “Nazım’ın Pınarı” mesela. Allah rahmet etsin kayınpederimdi. Sağlığında her su bulduğu yere çeşme yaptırmaya çalıştı. Belli yaşın üstündekiler çeşme isimlerini söyleyince hemen hatırlayacaklar. Mustabey Pınarı veya üç Pınarlar, Abdal kızın pınarı, Taş Pınar gibi. Çocukluğumdan beri her birinin lıkır lıkır suyunu içmişimdir. Hele yol pınarlarındaki pınarlar.. Of of! Artan motorlu araç imkanıyla özellikle yaz aylarında her çeşmenin başı piknikçi ailelerle dolup taşıyor. Aslında varlıklarıyla çeşmelere can katıyor, hayat veriyor insanlar.  Köy içindeki çeşmelerse Aşşa pınar, Yukarı Pınar .. Biri içmeye biri çayı demlemeye..

Çeşme başlarına gelişleriyle can katan insanoğlu giderken bir sürü kirlilik bırakarak uzaklaşıyor. Geçtiğimiz yaz yaratılan bu kirliliğe dair domaniç köylerinde hadiseler bile oldu.

Akar çeşmeler güzeldir. Sessiz sakin akışları insanın içine dolar. Suyun olduğu yerde doğadaki yeşillik kendiliğinden oluşur. Özel gayret bile istemez.

Akarının oluğundan toprak yüzeye desarj olan su birikintisinde suya bandırdığı vücüdundaki ıslaklığı atmak için kanat çırpan serçenin cilveli duruşu bile huzurdur.  Türkülerin konusudur   çeşmeler.  Bu Pınar eşme Pınar/ Yaramı deşme pınar bu türkülerden biridir. Pınar başından bulanır, Pınar başı beklerim,   Pınarın başından ufak taş gelir, Pınar başı ben olayım, Çeşmeler yaptırdım altın oluklu, Pınar başının gülleri, Pınara vurdum kazmayı, Çay benim çeşme benim hemencik aklıma gelenlerden.

Çeşme ve pınarlar  kültürümüzün parçasıdır. Yerleşim merkezlerindeki hele köylerdeki  pınarlarda gençlerin sevda ateşlerinin tutuşduğu noktalardandır. Esas olarak hayır yapımızın dışarıya yansımış halidir. Herhangi bir yörede azlık veya çokluğu yöre insanının kültürel yapısı hakkında ipucu veren belge gibidir.

Akarlarında biriken ayna gibi suyun yüzeyine yansıyan yüzümüzü gördüğümüz çeşmelere karşı duyarlı davranmalıyız. Pınar ve çeşmelere duyduğumuz özen  insani duruşumuzun göstergesi olacaktır. Suyunun ve duruşunun doyumsuz güzelliğini gelecek yıllara taşımak da sosyal sorumluluğumuzdur. Sağlıcakla.

Hiç yorum yok: