31 Mart 2012 Cumartesi

DİK VE EĞİK


Halil Oral/Tavşanlı

İlkokula başladığım günleri bugün gibi hatırlarım. Parmaklarım arasında zar zor sıkıştırıp tuttuğum tahta yapılı kurşun kalem, oldukça büyük görünürdü. Gözümü bile koruduğum olurdu kalemden.  İşaret ve orta parmağın birbirine bakan yüzlerinde kalemi sıkıştırmaktan ezilmeler oluşmuştu. Kalemi sıkmasam, doğru çizgilerin bile eğrilmesinden korkardım.
İlk çizgi çalışmalarına doğrularla

12 Mart 2012 Pazartesi

KIRMIZI GÜL AL SEVDA ÜZERİNE



Halil Oral/Tavşanlı

Yazmanın güzelliğine inanırım hep. İçimizdeki cehaletistanı cennetistana döndürecek olan yazılan güzel şeylerdir. Hal ve durum ilmimizi geliştirecek olan da okuduğumuz hikayeler, öyküler, şiirlerdir. Kışların kayganlığında kalmaktansa hikaye ve öykülerle öykünmek iyidir. İçinde hal ve durum ilmiyle ilgili birikimi olanlar bunları ortaya çıkardıkça, hikayeleştirip sundukça yolların kıvrımı azalacaktır.
Selma Kocabaş Aydın da,  edebiyat dünyamıza kazandırdığı “Kırmızı Gül Al Sevda” adlı eseriyle arzuladığımız noktada bayrak açanlardan. Ne mutlu. Ortaya konan eser, kaygılarımızı azaltacak nitelikte.
Eserde yer alan hikayeler sürükleyiciliğinin yanında, merakı, heyecanı, hüznü bir arada barındırıyor. Düşünüyor, düşündürüyor. Işık tutup yol gösteriyor bir yandan.
Faniliğinin bilincinde olan Aydın, yaşama hizmet etmenin, karanlığa ışık tutmanın yanında şeytanı tahtından indirmenin gayret ve kararlılığında da görünüyor. Bu kararlılık hikayelerin her birinde kendini hissettiriyor.
Eserin girişinde

7 Mart 2012 Çarşamba

İNSAN FANİDİR! KÜLTÜR?



Halil Oral/Tavşanlı
Maddenin ruhla birleştiği varlıktır insan. Duyguyla donatılmış, faziletli,  yanı sıra fanidir de. Taşıdığı yükü bilmeyen hamal var mıdır? Belki de vardır. Ama insan yine de insandır.
Tarih boyunca gelişme süreci içinde ortaya çıkardığı maddi ve manevi değerlerse kültürüdür. Kültür insanın hayat alanıdır kısaca. Davranışlarımızdır. Farklılığı belirleyen, milleti millet yapan kökten süzülüp gelen birikimdir.
Alışkanlıklarımız, inancımız, düşüncemiz, tavrımız, adetlerimiz ister maddi olsun ister manevi kültürümüzdür. Bizi başkalarından ayıran bu değerlerdir. Kültürel zenginlik ya da kültürel yoksulluk yaşayan toplumlar var mıdır? Elbette. Kişiliğimizle, kültürel zenginlik, yoksulluk arasında bağ hep vardır. Milletlerde de bu böyledir.
Sel baskınlarında yaşanan toprak erozyonu gibi kültürel birikimler de, kültürel baskınlara uğrayabilir. Gerekli önlem alınmaz, özümüze aykırı olanı ayıklamasını bilmezsek yozlaşma kaçınılmaz olur.
Kültür düşüncedir, sanattır, türküdür.