6 Ekim 2018 Cumartesi

DİLLERİM

Gevşeklik bilmedik yaşam boyunca
Yoksulluk sözüne düçar dillerim
Kader neredeyse biz oradaydık
Bugünden geçmişe göçer dillerim.

Kulağımda çınlar mazideki ses
Anlayana hikmet alınan nefes
Biriken acılar ruhlara kafes
Hüzünlü maziye kaçar dillerim.

Anam orak tuttu babamda kosa
Kenetlendik hepbir çekmedik tasa
Yıllar yıl gibiydi olmadı kısa
Acıyı şiirde saçar dillerim.

Kurban yağlarını koyduk çömleğe
Düğme bulamadık beyaz gömleğe
Umutlar yükledik uçan leyleğe
Yaşamı nesirde açar dillerim.

Ayazda üşüdük güneşte yandık
Soğandan aşlara ekmeği bandık
Sabır selamettir bildik inandık
Geçmişi tarifte naçar dillerim.

Seğirttik tarlada durmadık boşta
İnanç marifettir dertle savaşta
Et yağı donardı sofrada aşta
Eskimiş türküde uçar dillerim.

Yılgınlık çökünce onulmaz yara
Umutlar diktikçe düşülmez dara
Koruk pekmez olur geçilir kara
Karanlık geceden kaçar dillerim.

Toprağa tutunduk ektik ekini
Kurban ettik erkeçlerin tekini
Omzumuzda soğan ekmek çıkını
Bugünleri dünden seçer dillerim.

Yaşayanlar bilir dünü bugünü
Boyun büküp geçirirdik öğünü
Güzü bekler ergenlerin düğünü
Ah eden bülbülü geçer dillerim.

Çoban çeşme ne darlanıp durursun
Tarihe söz ile neşter vurursun
Varlığınla bu ülkede gurursun
Bugünlere kıymet biçer dillerim.
         
                                  HALİL ORAL