Âşıklık
gönül dünyasını yoran, yıpratan işlerden biridir. Sevda yüküdür omuzlarınıza
yüklenen. Peşinden koştukça yorgunluktur. Gerçek âşıkların dinginliğinden,
gönül rahatlığından bahsetmek esasen zordur. Bu yüzden âşıkların ömrü
yenilgiler yumağıdır aslında. Eğer âşıksanız galibiyetten bahsetmek neredeyse imkânsızdır
bir diğer yandan. Âşık olanın kovaladığı bir Şirin’i mutlaka vardır. Şirin’in peşinden koşanlar dertlidir.
Geceleri uykusuz, gündüzleri kaygıdır. Uykusuzluk ve kaygı hali asla
kayıtsızlığı değildir. Şirin idealdir, hedeftir. Şirin aslında bencilce bir
duyguda değildir. Bu ideal; güzelliğin, doğruluğun, hakkın, hukukun, topyekun gönülde yatan toplumsal sevdanın
sembolüdür.
Şarkı
ve türküler bizi, hatta demek isteyip de diyemediklerimizi dillendirir. Bakın
bir şarkımızın sözleri nasıldır ve neleri anlatır.
Sevda yüklü kervanlar
Her gün kapından geçer
Aşk şarabı içenler
Senin derdine düşer.
Her gün kapından geçer
Aşk şarabı içenler
Senin derdine düşer.
Bu sevda kervanına
yüzeysel bakmak yanılgıya düşmektir. Bu sevda kervanının peşine düşebilmek
herkesin harcı da değildir aslında. Maddenin fizikselliğinden etkilenip
sevdalandığını sananlar, âşıklığı sadece bundan ibaret sayanlar ancak yalancı
âşık olarak adlandırılabilir.
Oysa aşk söyletir dert inletirmiş. Âşıklar aslında yalnızlık
içindedirler. Bu yalnızlığı yüreklerindeki çırpınan bülbülle gidermeye
çalışırlar çoğu kez. Gariplik ve mahzunlukları bu yüzden hat safhadadır.
Bu han garip yatağı
Bülbül derdim ortağı
Aşkın söyletir beni
Feryat feryat..
Bu han garip yatağı
Bülbül derdim ortağı
Aşkın söyletir beni
Feryat feryat..
Maddenin fizikselliğine tutkun olanlar; bu
feryattan, bu aşktan, bu sevdadan anlayabilir mi? Derinliğe inebilir mi? Onlar
ancak maddeyi ele geçirmenin kurnazlığını keşfetmiş bedavacılardır. Gerçek âşıklar
azınlıkta kalınca istilalar hat safhaya çıkar. Bu bedavacılar gerçek âşıkları
bile katletmenin hesabına düşerler. Ah ki ah!
Sevdan öyle zor imis
Düşmeden bilemezsin
Eller erdi murada
Ben ermedim murada
Bu han garip yatağı
Bülbül derdim ortağı
Aşkın söyletir beni
Feryat feryat..
Sevdan öyle zor imis
Düşmeden bilemezsin
Eller erdi murada
Ben ermedim murada
Bu han garip yatağı
Bülbül derdim ortağı
Aşkın söyletir beni
Feryat feryat..
Şarkının
sözlerinden de anlaşılacağı üzere sevdalanmak zor iştir. Zorlu tercihtir.
Murada erememe gibi pek çok kaygıyı, gönül yangınlarını içinde barındırır.
Belki de bedavacılara göre aldanışıdır aşığın. Üstelik âşıklar, ancak âşık
olanların gönlünde yaşar. Kimi de azgın denizlerde kaybolup giderler. Bazen
dağlar engelidir âşıklığın. Aşmak zordur dağ olan dağı. Feryatlarıyla delmeye kalkar kimi zaman. Bu
feryadı bile boğmaya kalkanlar hep olmuştur olacaktır da. Maddenin fiziksel
yapısına aldananlar gerçek âşıklar karşısında öfkeden değirmen taşı gibi
dönerler. Bu öfkeye eklenen sert
fırtınalar bir tür kıyamet yaşatır insanoğluna. Hey ki hey!.. Vay ki vay!..
Diyeceğim
o ki; sonunda murada erememek olsa da,
kapısının önünden sevda kervanları geçerken bedavacılığa soyunan yalancı
aşıklara yuh olsun..
Dünya
da sevda sürgünü yapmaya yeltenseler de, ben sevdalarımın tutkunuyum. Biliyorum ki bu
sürgün ben ve benim gibileri daha da özgürleştirecek, gerçek âşıkların
çoğalmasını sağlayacaktır. Benim aşkım
aldanma değil, hakikattir. Ya sizin ki? Sağlıcakla..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder