9 Şubat 2022 Çarşamba

BAHÇELERDE BÖRÜLCE


 

İçinde yaşadığımız coğrafyanın havasını solumakla kalmak, çok şeyi eksik bırakmak demektir. Yağan karla bütün zarafetini ortaya koyup boyun büken ormanların, bulvar içlerinde birer anıt misali duran ağaçların bile farkına varmak gerekir. Hatta dokunmak, okşamak. ..dokunmadığımız hatta yazmadığımız o kadar çok şey var ki. Dokunulmayan, çoğunlukla yazılmayan şeyler unutulup gidiyor. Bir anlamda değersizleşiyor.

Dokunduklarımıza, çocukluğumuza anlam katan pek çok şeyi yazmış olsak ühhüü! Kitaplar dolacak.

Olukaltı tarlasında yetiştirdiğimiz ürün çeşitlerini sıralasam sayfalar dolar. Tütünden pamuğuna, kavundan domatesine, börülcesinden kabağına, gövelelik mısırından pekmezlik pancarına, baklasından nohuduna, türlü tahılından mercimeğine. Uf uf! Neler neler. Ye babam ye!

Köyün sokaklarında, çimenli meydanlarında, hatta Dede bayırının yamaçlarında, Hotanlı Deresinin şırıl şırıl akan sularında dostça kurulan oyunlar. Telden, çam kabuğundan, süpürgelik sapından arabalar, zurnalar, kavallar, zipsiler, fiççiler, patlangaçlar, su tabancaları, sancaklar, salıngaçlar dahası neler…seksekler, dokuz taşlar, üç taşlar, kör ebeler, mendil kapmacalar, masal satmacalar, maniler, bilmeceler, yağ satarım bal satarımlar..say da say. Yaz da yaz..

Bunlara dokunmayanın, havasını solumayanın anlatması gerçekten zor.  En azından hatırlatmanın derdine düştük bugün.

Misket yuvarlayan, seksek oynayan, ip atlayan çocukların, çocukluğumuzun hayalini kurduk bir anlamda. Hayaller kurup anılara yaslanırken soysal yaşamı tehdit eden teknolojilere yenik düşmenin hüznünde boğulduk. Okuma yazma öğrenmeden sosyal medyada üyelik sahibi olanları gördükçe yıkıldık. Of Of!

Yağ satardık bal satardık. Ustamız ölse de biz satardık. O nokta da kalmadı kardeş çok şey. Ustalar öldükçe, büyükler gittikçe vazgeçtik çok şeyden. Çizgi filmler bile çizdi geçti çocukları. Önlemedik, önleyemedik. Teknoloji esir aldı sosyal hayatımızı. Esir aldığının farkına varamadık bile.

Meyvelerine yörede gıli gıli dediğimiz alçak boylu bodur ardıçlar vardır. Meyveleri nohut büyüklüğünde, yeşilden kırmızıya dönünce tatlımsaklaşan  göz dolduran bir ağaç. Göz doldururken güneşi toprağa küstüren ağaç… teknolojiyi o ağaca benzetirim bazen. Sosyalleşmenin bağını kopardı bağını. Kurumlarda sözde staj yapan öğrenciler telefonlardan başlarını kaldırmıyor, çevresinde olan bitene aldırış etmiyor. Evdeki bebek tablet seyretmeden yemek yemiyor. Karadenizlinin kemençeyle kıvrakça söylediği “ne oldu ne oldu böyle bize, ne oldu ne oldu böyle bize” türküsü kulaklarımda çınlıyor.

Kütüphaneler sinek avlıyor! Okulda verilen bir ödev bile sosyal medyadan “kopyala yapıştırla” hallediliyor. Kopyalarken yapıştırdıklarının ayırtında  olamıyoruz.

Oyunlarımızı oyuncaklarımızı kurarken toz kondurmazdık biz. Ormandaki her bir ağacın, her bir meyvenin, her bir canlının farkına varırdık farkına. Teknolojinin esiri olanlar sosyal, kültürel, ekonomik, maddi ve manevi tuzaklara düşünce soluğu ekranlarda alıyor be kardeşim.

Düştükleri durumu gördükçe üzüm üzüm üzülüyorum ben de.. ah vahlarım para etmiyor da gözyaşlarına boğuluyorum durduk yere.

Bahçelerde börülce/ Bilmece bildirmece.. sağlıcakla..

7 Şubat 2022 Pazartesi

SU VE TOPRAK

 


Dünyanın dörtte üçü sularla kaplı. Nerden biliyorsun? Okuduğum coğrafya kitabından. Ben de öğrendiğimin yalancısıyım bir yanlışlık varsa. Geriye dörtte birlik toprak kalıyor kardeşim! Tarih kitaplarından da yıllarca sürmüş kara ve toprak savaşlarını okuduk belledik.   Ya deniz savaşları? Şahsen ilk aklıma gelen Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı donanmasıyla, Amiral Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanması (28 Eylül 1538) arasında geçen Preveze Deniz Muharebesi geliyor. Osmanlı donanmasının galibiyetiyle sonuçlanan bu savaş sonrası Akdeniz’de Türk hâkimiyeti başlamış oluyor.

Tarihi ve coğrafi bilgileri de hafızalarda canlı tutmak gerekiyor. Bilmek, unuttuklarını hatırlamak, yazarken bile bak işe yarıyor cancağızım.

Dünya için böyleyken insan vücudundaki durum nedir? Bu noktada Fen bilgisi ve Biyoloji dersleri imdada yetişiyor. Bu arada ders hocalarımızın da kulakları çınlasın. Kulakları çınlatmasak gerçekten haksızlık olur yiğidim.

İnsan vücudunun yüzde altmışının su olduğunu, bu oran içinde akciğerin yüzde seksen üçünün, kasların ve böbreğin yüzde altmış dördünün, beynin ve kalbin yüzde yetmiş üçünün, derinin yüzde altmış dördünün, kemiklerin bile yüzde otuz birinin sudan oluştuğunu hatırlamak zor olmuyor.

Su ve toprak..Yazılışı bakımından, hece sayısı açısından, ses uyumu açısından birbirinden farklı iki kelime.  Su mu toprak mı diye bir tercihe zorlasalar ha deyince cevap vermek zor. Toprağın içindeki suyu alsak bir işe yarar mı sizce?  Ya insanın içindeki su? Toprağın içindeki suyu aldığımız zaman toprağın bütünlüğü olmaz bir kere…

Su önemli bir değer gibi duruyor karşımızda. İkisi bir arada daha da anlamı artıyor mu? Kesinlikle…

Dünyanın dörtte üçünün sularla kaplı olmasının bir hikmeti var demek ki.. Su, toprağın bütünlüğünü sağlayan önemli bir unsurken, insanların arasındaki bütünlüğü sağlayan nedir? Şairane bir cevapla sevgidir sevgi! Sevginin olmadığı yerde bütünlük olmaz kardeşim.

Birbirimizi sevmek için sebepler bulmalıyız. Dinimizde böyle emretmiyor mu? Birbirinizi seviniz demiyor mu?

Yunus Emre de sevelim sevilelim diye haykırmamış mı? Allah için birbirini seven insanların arasında hangi nahoş eylemler ortaya çıkar. Sevmek tüm hayırlı işlerin başı değil midir? Birbirini seven insanların dilinden hayır dua eksik olur mu? Bu hayır dua içinde hangi fitne fesat büyüyebilir?

Uzay savaşlarının, internet tamtamlarının çalınmaya başladığı bu süreçte, dünyayı kendi bahçeleri gibi görüp insanlığı kendi kabuğuna hapsetmeye kalkanlara inat, suyun toprağı bütünleştirdiği gibi içimizdeki sevgileri çoğaltarak bütünlüğümüzü artırmalıyız.

Türkülerimizin meramı bir, özümüz bir, kararımız bir, sevdamız bir olsun.

Selam dilinden sevda şarkıları dökenlere, selam içindeki sevgiyi büyütmeye yeltenenlere, selam sevgiyi gönülden besleyenlere, selam sevgiye hasret gönüllere.

Toprağı su, insanı sevgi bütünleştirir..

Sağlıcakla..