8 Şubat 2015 Pazar

SANAYİLEŞME YOLUNDA SIKINTILAR-TESPİTLER



Geçmişe göz atmak geleceğe yön verme açısından önemlidir. Geniş aile yapısı içindeki yaşam biçimine göz atacak olursak aileler en azından kendi hayatlarını idame ettirecek üretim biçimlerini kullandıklarını görürüz. Her aile üretim araçlarının neredeyse tamamını kendisi imal etmenin gayretinde olurdu. Çiftçi aile; kendi sabanını, kağnısını, kanatlı dört tekerlisini, boyunduruğunu, saman taşıyacak çitini, döğenini, yabasını diğrenini imal ederdi. Yine bulgur çekme taşından, susam sürtme taşına, testisinden, sarımsak döğecine, kaşığından kepçesine  mutfağa yardımcı araçlarını yine kendileri yoktan var ederlerdi!. Her evde dokumacı anneler, kızlar olurdu. Oturacak hasırından, halı kilimine, üstünü bürüyecek bezine, zahiresini dolduracak çuval, ambar ve küfesine kadar her şey hanede yaşayanlar tarafından imali yapılırdı. Bu yüzden her anne adayı kız, dokumadan, örgüye, biçki dikişten, gıda üretimine hazırlıklı ve donanımlı yetiştirilirdi. Erkek çocuklar desen yine öyle.
Küreselleşen dünya ve gelişen teknoloji karşısında üretimde alanlaşmaya ve şirketleşmeye doğru gidildi. Gün geçtikçe artan ve çeşitlenen araç gereçler sanayileşmeyi zorunlu kıldı. Toplumda, makineleşen sanayi ortamının işgücünü azaltacağı yönünde zaman zaman kaygılar belirmesinin aksine kalifiye eleman arayışı gün geçtikçe arttı. Gelişen teknoloji hem talebi hem arzı hızlandırdı. Geldiğimiz noktada kalifiye eleman yokluğunun ya da eksikliğinin büyüyüp gelişmemizin önündeki en büyük engel olarak görülmeye başlandı.
Başlangıçta sanayi şirketleri ülkemizin belli noktalarında kümelendi. Dolayısıyla kalifiye elemanlar ister istemez bu noktalarda toplandı. Bu toplanış potansiyele sahip kentlerde eleman sıkıntısını doğurdu.
İlçemize gelecek olursak;
İlçemiz madenciliğe ve buna dayalı ekonomiyle bugünlere geldi. Zamanla daralan iş alanı bölge insanını olduğu kadar STK ları, ve yerel yöneticileri iş alanı arayışlarına sürükledi. Daralan madencilik ekonomisi ve ötelenen tarım sektörü karşısında genç nüfus sanayinin kümelendiği kentlere göç etti. Rakamsal ifadeleri vermek mümkün olmasa da bu durum gözle görünür bir gerçek. Bu göç dalgasının hala devam ettiği de gözlenmektedir.
İlçemizin eğitim ve öğretimi hafızamız bizi yanıltmıyorsa köy ve beldelerimiz dahil 87 okulda devam etmektedir. Bu okulların büyük çoğunluğunu anaokulu, ilk ve ortaokullar oluşturmaktadır. Lise düzeyindeki okul sayımız on dörttür(14).  Yani toplam okul sayımız içindeki oranı yaklaşık %16 düzeyindedir. Bu oran içinde sanayiye ara eleman yetiştirebilecek meslek lisesinin dalları ve bu branşlar içindeki öğrenci sayısı irdelenmeye değer bir konudur.
Bugüne kadar sanayi kuruluşu olarak hizmet veren maden işletmelerine yönelik eleman yetiştiren meslek liselerimizin günün ihtiyaçlarına cevap verecek çeşitlilikte ve sayıda eleman yetiştirmesi için niteliğe ve çeşitliliğe ihtiyaç vardır.  Sadece liselerimiz değil üniversitemizde yörenin ihtiyaçlarını doğru tespit ederek sorumluluğunu geliştirmeli üstüne düşeni artırarak yapmalıdır..
Yeri gelmişken ifade etmekte yarar var. Bölgemiz açısından göz ardı edilmemesi gereken, önümüzdeki yıllarda eleman sıkıntısı yaşayacağımız bir alanda tarım alanıdır.  Aile içinde tarımsal üretim anlamında doğal eğitim almış alan nüfus yok denecek noktaya gelmektedir. Sanayinin kümelendiği kentlere göç eden genç nüfus kendiliğinden topraktan ve tarımsal üretimden uzaklaşmıştır. Çok değil önümüzdeki yıllarda tarım ve hayvancılık alanında alt yapısı olan eleman bulunamayacaktır. Bu sebeple bu alandaki eksikliği öngörerek İlçemize Tarım Meslek Lisesi açılması yerinde bir karar olacaktır.
STK ların ve yerel yönetimlerin daralan madencilik sektörünün işgücü talebi karşısında Tavşanlı 1. Organize Sanayi Bölgesini oluşturmaları hatta işin ikinci etabının hazırlıklarını yapıyor olmaları ilçemizin geleceği açısından önemlidir. Fakat; ilçemizden göç etmiş olan işgücünü geriye döndürecek alt yapıyı hazırlamanın yanı sıra, sanayide faaliyet gösterecek iş kollarının ihtiyacı olan işgücünün yetiştirilmesine de hız verilmelidir. Sanayinin kümeleştiği kentlere göç etmiş olan nüfusun ilçemize döndürebilmek için en azından konut sektörünü harekete geçirerek barınma sorunlarının çözülmesi gerekir.  Göç etmiş olanları ilçemize geri döndüremez,  sanayiye gerekli kalifiye işgücünü hazırlayamazsak bu boşluğu dolduracak farklı göç dalgası, farklı sorunları beraberinde getirebilir. Kültürel ve sosyal pek çok sorun kapımızı çalabilir. Bu tehlike göz ardı edilmemelidir.
Sanayi büyürken eğitim ve sağlığın yanı sıra sosyal, kültürel ve sportif alanlardaki büyümeyi de hesaba katmak hatta öngörmek gerekir.
Büyüyen sanayi karşısında hizmet sektöründeki durgunluğun aşılması, geliştirilmesi bu alanda da yeterli elemanın yetiştirilmesi gerekir.
İşkur vasıtasıyla sektör için personel eğitiminin yapılarak firmalara yönlendirme yapması olumlu katkıları olan bir çalışma. Bütün firmaların deneyimli istihdam yaratma arzusu karşısında İş kur’un bu çalışması önemli. Bunun yaygınlaşarak devam etmesi gerekir. Vasıfsız iş gücüne meslek edindirme firmaların ara eleman açığını giderme açısından oldukça önemlidir.
Çokça mevzusu edilen çalışanların iş yerine bağlılık konusunda da eğitim çalışmalarının yapılması gerekir. Bunu yaparken işverenlerin sınırsız isteklerini kontrol eden mekanizmaların ortaya konması ortaya konanların işlevini koruması gerekir.   
Çalışanda, çalıştıranda işin ve üretimin çabuk tüketilmesine vesile olmamalıdır. İşverenler çalışanın yanı sıra ailesinin hayat standardını yükseltmek için gayret etmelidir. Çalışma saatleri, ücret, sigorta gibi konularda daha gerçekçi davranmalıdır.
Ülkemizde kayıt dışı çalışanların oranı Tuik verilerine göre (15 ekim 2014) %34, 6 olarak ifade ediliyor. İlçemizde kayıt dışı çalışmanın önlenmesi bir başka önemli konudur.
İlçemiz nüfusuna kayıtlı her kim varsa, meslek haritasının çıkarılması ve bu haritanın sürekli güncel tutulması kendi kaynaklarımızı yerinde kullanmak açısından da, istifade etme açısından da önemlidir.
Meslek Liselerinde okuyan öğrencilerin staj süreçlerini etkin ve faydalı kılmak için mevcut şartların aksayan yanları gözden geçirilmelidir. Kurum ve şirketler stajyer öğrencileri meydancı gibi görmekte mesleki eğitimden öte işler gördürmektedirler.
İlçemizde faaliyet gösteren tüm sektörler yöneticileriyle belirli aralıkta mevcut sorunlarla ilgili toplantılar yapılmalı, çözüm yolları aranmalıdır.
İlçemizden bazı sektörlerden ihracat da yapıldığına göre yabancı dil eğitimi de önemsenmesi gereken bir konudur. Eğitimin eksiklikleri giderilmelidir.

Tekstil sektöründe faaliyet gösteren firmalar olduğunu bilerek, bu konuda bir gelişim de öngörüyorsak MYO da bir bölümün açılması faydalı olacaktır. Sağlıcakla.

6 Şubat 2015 Cuma

BENİM BABAM ÇİFTÇİYDİ, SENİN Kİ?


  
Meslek dediğin toplum içinde bir yer hazırla malıymış insana. Sorumluluk bilinci kat malıymış. Sonra meslek dediğin