Geçmişe göz atmak geleceğe yön
verme açısından önemlidir. Geniş aile yapısı içindeki yaşam biçimine göz atacak
olursak aileler en azından kendi hayatlarını idame ettirecek üretim biçimlerini
kullandıklarını görürüz. Her aile üretim araçlarının neredeyse tamamını kendisi
imal etmenin gayretinde olurdu. Çiftçi aile; kendi sabanını, kağnısını, kanatlı
dört tekerlisini, boyunduruğunu, saman taşıyacak çitini, döğenini, yabasını
diğrenini imal ederdi. Yine bulgur çekme taşından, susam sürtme taşına,
testisinden, sarımsak döğecine, kaşığından kepçesine mutfağa yardımcı araçlarını yine kendileri
yoktan var ederlerdi!. Her evde dokumacı anneler, kızlar olurdu. Oturacak
hasırından, halı kilimine, üstünü bürüyecek bezine, zahiresini dolduracak çuval,
ambar ve küfesine kadar her şey hanede yaşayanlar tarafından imali yapılırdı. Bu
yüzden her anne adayı kız, dokumadan, örgüye, biçki dikişten, gıda üretimine
hazırlıklı ve donanımlı yetiştirilirdi. Erkek çocuklar desen yine öyle.
Küreselleşen dünya ve gelişen
teknoloji karşısında üretimde alanlaşmaya ve şirketleşmeye doğru gidildi. Gün
geçtikçe artan ve çeşitlenen araç gereçler sanayileşmeyi zorunlu kıldı.
Toplumda, makineleşen sanayi ortamının işgücünü azaltacağı yönünde zaman zaman
kaygılar belirmesinin aksine kalifiye eleman arayışı gün geçtikçe arttı.
Gelişen teknoloji hem talebi hem arzı hızlandırdı. Geldiğimiz noktada kalifiye
eleman yokluğunun ya da eksikliğinin büyüyüp gelişmemizin önündeki en büyük
engel olarak görülmeye başlandı.
Başlangıçta sanayi şirketleri
ülkemizin belli noktalarında kümelendi. Dolayısıyla kalifiye elemanlar ister
istemez bu noktalarda toplandı. Bu toplanış potansiyele sahip kentlerde eleman
sıkıntısını doğurdu.
İlçemize gelecek olursak;
İlçemiz madenciliğe ve buna dayalı
ekonomiyle bugünlere geldi. Zamanla daralan iş alanı bölge insanını olduğu kadar
STK ları, ve yerel yöneticileri iş alanı arayışlarına sürükledi. Daralan
madencilik ekonomisi ve ötelenen tarım sektörü karşısında genç nüfus sanayinin
kümelendiği kentlere göç etti. Rakamsal ifadeleri vermek mümkün olmasa da bu
durum gözle görünür bir gerçek. Bu göç dalgasının hala devam ettiği de
gözlenmektedir.
İlçemizin eğitim ve öğretimi
hafızamız bizi yanıltmıyorsa köy ve beldelerimiz dahil 87 okulda devam
etmektedir. Bu okulların büyük çoğunluğunu anaokulu, ilk ve ortaokullar
oluşturmaktadır. Lise düzeyindeki okul sayımız on dörttür(14). Yani toplam okul sayımız içindeki oranı
yaklaşık %16 düzeyindedir. Bu oran içinde sanayiye ara eleman yetiştirebilecek
meslek lisesinin dalları ve bu branşlar içindeki öğrenci sayısı irdelenmeye
değer bir konudur.
Bugüne kadar sanayi kuruluşu olarak
hizmet veren maden işletmelerine yönelik eleman yetiştiren meslek liselerimizin
günün ihtiyaçlarına cevap verecek çeşitlilikte ve sayıda eleman yetiştirmesi
için niteliğe ve çeşitliliğe ihtiyaç vardır.
Sadece liselerimiz değil üniversitemizde yörenin ihtiyaçlarını doğru
tespit ederek sorumluluğunu geliştirmeli üstüne düşeni artırarak yapmalıdır..
Yeri gelmişken ifade etmekte yarar
var. Bölgemiz açısından göz ardı edilmemesi gereken, önümüzdeki yıllarda eleman
sıkıntısı yaşayacağımız bir alanda tarım alanıdır. Aile içinde tarımsal üretim anlamında doğal
eğitim almış alan nüfus yok denecek noktaya gelmektedir. Sanayinin kümelendiği
kentlere göç eden genç nüfus kendiliğinden topraktan ve tarımsal üretimden
uzaklaşmıştır. Çok değil önümüzdeki yıllarda tarım ve hayvancılık alanında alt
yapısı olan eleman bulunamayacaktır. Bu sebeple bu alandaki eksikliği öngörerek
İlçemize Tarım Meslek Lisesi açılması yerinde bir karar olacaktır.
STK ların ve yerel yönetimlerin
daralan madencilik sektörünün işgücü talebi karşısında Tavşanlı 1. Organize
Sanayi Bölgesini oluşturmaları hatta işin ikinci etabının hazırlıklarını
yapıyor olmaları ilçemizin geleceği açısından önemlidir. Fakat; ilçemizden göç
etmiş olan işgücünü geriye döndürecek alt yapıyı hazırlamanın yanı sıra,
sanayide faaliyet gösterecek iş kollarının ihtiyacı olan işgücünün
yetiştirilmesine de hız verilmelidir. Sanayinin kümeleştiği kentlere göç etmiş
olan nüfusun ilçemize döndürebilmek için en azından konut sektörünü harekete
geçirerek barınma sorunlarının çözülmesi gerekir. Göç etmiş olanları ilçemize geri
döndüremez, sanayiye gerekli kalifiye
işgücünü hazırlayamazsak bu boşluğu dolduracak farklı göç dalgası, farklı
sorunları beraberinde getirebilir. Kültürel ve sosyal pek çok sorun kapımızı
çalabilir. Bu tehlike göz ardı edilmemelidir.
Sanayi büyürken eğitim ve sağlığın
yanı sıra sosyal, kültürel ve sportif alanlardaki büyümeyi de hesaba katmak
hatta öngörmek gerekir.
Büyüyen sanayi karşısında hizmet
sektöründeki durgunluğun aşılması, geliştirilmesi bu alanda da yeterli elemanın
yetiştirilmesi gerekir.
İşkur vasıtasıyla sektör için
personel eğitiminin yapılarak firmalara yönlendirme yapması olumlu katkıları
olan bir çalışma. Bütün firmaların deneyimli istihdam yaratma arzusu karşısında
İş kur’un bu çalışması önemli. Bunun yaygınlaşarak devam etmesi gerekir.
Vasıfsız iş gücüne meslek edindirme firmaların ara eleman açığını giderme
açısından oldukça önemlidir.
Çokça mevzusu edilen çalışanların
iş yerine bağlılık konusunda da eğitim çalışmalarının yapılması gerekir. Bunu
yaparken işverenlerin sınırsız isteklerini kontrol eden mekanizmaların ortaya
konması ortaya konanların işlevini koruması gerekir.
Çalışanda, çalıştıranda işin ve
üretimin çabuk tüketilmesine vesile olmamalıdır. İşverenler çalışanın yanı sıra
ailesinin hayat standardını yükseltmek için gayret etmelidir. Çalışma saatleri,
ücret, sigorta gibi konularda daha gerçekçi davranmalıdır.
Ülkemizde kayıt dışı çalışanların
oranı Tuik verilerine göre (15 ekim 2014) %34, 6 olarak ifade ediliyor.
İlçemizde kayıt dışı çalışmanın önlenmesi bir başka önemli konudur.
İlçemiz nüfusuna kayıtlı her kim
varsa, meslek haritasının çıkarılması ve bu haritanın sürekli güncel tutulması
kendi kaynaklarımızı yerinde kullanmak açısından da, istifade etme açısından da
önemlidir.
Meslek Liselerinde okuyan öğrencilerin
staj süreçlerini etkin ve faydalı kılmak için mevcut şartların aksayan yanları
gözden geçirilmelidir. Kurum ve şirketler stajyer öğrencileri meydancı gibi
görmekte mesleki eğitimden öte işler gördürmektedirler.
İlçemizde faaliyet gösteren tüm sektörler
yöneticileriyle belirli aralıkta mevcut sorunlarla ilgili toplantılar
yapılmalı, çözüm yolları aranmalıdır.
İlçemizden bazı sektörlerden
ihracat da yapıldığına göre yabancı dil eğitimi de önemsenmesi gereken bir
konudur. Eğitimin eksiklikleri giderilmelidir.
Tekstil sektöründe faaliyet
gösteren firmalar olduğunu bilerek, bu konuda bir gelişim de öngörüyorsak MYO
da bir bölümün açılması faydalı olacaktır. Sağlıcakla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder