23 Mart 2020 Pazartesi

NE VAR SIRADA

NE VAR SIRADA

Topraklar azıktı tutuştu yandı
Sabanları kırdık ne var sırada
Komşuluk gerçekti dostluk bir candı
Dirgeni çaldırdık ne var sırada

Kentlere döşedik gecekonduyu
Yastıklar kaldırmaz oldu uykuyu
Türküde yitirdik kutsal duyguyu
Çitleri kaldırdık ne var sırada

Bir kuru baş deyip eğdik başları
Griple yitirdik güzel kuşları
Hazıra değiştik bildik aşları
Yabana saldırdık ne var sırada

Acı marul karakavuk yeterdi
Toprağımda türlü otlar biterdi
Kayalarda kekliklerim öterdi
Kirpigi aldırdık ne var sırada

Birlikte söylerdik marşı ağıdı
Ninnilerden alıyorduk öğüdü
Hikaye masallar göbek bağıdı
Gülleri soldurduk ne var sırada

Keçiler olurdu gerce tekeli
Azaldı ırkları dağdan çekeli
Boz sığırın soyu sopu biteli
Aklımız çeldirdik ne var sırada

Kinayla kokardı kadın elleri
Vazgeçtik döküldü saçın telleri
Tenleri yalardı seher yelleri
Burnumuz deldirdik ne var sırada

Anam sütler sağdı süzdü pişirdi
Kaymaklardan tereyağı düşürdü
Bu toprakta tabanları şişirdi
Anayı öldürdük ne var sırada

Bos durmaya yet yok oturma sakın
Geçmişi unutma tavrını takın
Yürekte koştursun küheylan atın
Hedefi bildirdik ne var sırada

Çoban Çeşme der ki vatan ekmektir
Kahramanlık onda çile çekmektir
Yaşamak yarışmak derdi bükmektir
Sözleri doldurduk ne var sırada

19 Mart 2020 Perşembe

ZOR MU SÖYLEYİN

ZOR MU SÖYLEYİN

Koskoca dünyaya sığmadı insan
Müslümana kabir dar mı söyleyin
Ingililiz Fransız Almanya Rusya
Birbirine dost mu yat mı söyleyin

Virüs çıktı basın verdi velvele
Dünya boyun büktü bir mustakbele!
İnsanlar ölüyor dönüştü sele
Mart ayında yağan kar mı söyleyin

Dünyayı sömürdün asla kanmadın
Hak icin haklıyla birgün yanmadın
Ayarttın virüsü sen uslanmadın
İnsanı öldürmek karmı soyleyin

Çin'i vurdu anlamadık seyrini
Salan gormez olsun bunun hayrını
Kötülerin Allah yaksın bağrını
Vicdansızdan fayda var mı söyleyin

Bir dehşet ki günden güne artıyor
Ülke ülke gezip gücü tartıyor
Ciğerden yapışıp cana dürtüyor
İnsanı öldüren kor mu söyleyin

Niyetlenmiş İnsanlığı silmeye
Mecalin kalmasın bir an gülmeye
Okun sana gelsin ciğer delmeye
Allahın hesabı zor mu söyleyin

Doyum yoktur şu zalimin nefsine
Bu virüsün kökeni ne aslı ne
Dolaşır dünyayı kökü cismi ne
Allaha yalvarmak ar mı söyleyin

Kıtalar aşıyor kirlendi zemin
İlahi olandan olurum emin
Kan icerse beşer olan beşerin
Duygusuz yürek de er mi söyleyin

Coban Çeşme hiddetlendi sel gibi
Şu dünyaya bakamıyor el gibi
Virusu hortlatan olsun çöl gibi
Dilimden dökülen kir mi söyleyin



17 Mart 2020 Salı

BİLENLER GELSİN

BİLENLER GELSİN

Güle şiir yazmış bizim ozanlar
Varlığı yokluğu bilenler gelsin
Bala tuz katıp da gizi bozanlar
Dalgasız deryaya salanlar gelsin

Karlar erir ırmak olur akışır
Irmak ırmak ummanlarda çakışır
Ölümlü can toprak olur sıkışır
Nefsinin elinde gülenler  gelsin

Kafalar karışık içlerde acı
Sıkıntı var iken atıyor tacı
Toplumun derdine olmuş yabancı
Yunusun aşkına dalanlar gelsin

Kapılmıştır kimi aşkın hırsına
Katılıyor gün gün usta kursuna
Diyecek yok havasına forsuna
Gönlün kabesine dolanlar gelsin

Güllere bulaştı şuursuz kanlar
Olmayan aşkına sözle tapanlar
Köroğlu türküsü kulakta çınlar
Gerçek aşkta yönü bulanlar gelsin

Gündelik aşklarla çıkıyor olay
Yoksulluğu unutup çekerken halay
Sözler sırrı bekler kültürü kalay
Gönül gözyaşını silenler gelsin

Çoban Çeşme yüreğine gam gelir
Ariflerle sevdasına dem gelir
Gerçek olmayanlar ona ham gelir
Birce beraberce gülenler gelsin.


7 Mart 2020 Cumartesi

SARDI GİDİYOR

İnsan olmak yaşamanın temeli
Etiket merakı aldı gidiyor
Kimisinin kökten bozuk emeli
Fitneyi fesatla kardı gidiyor

Öğrenmiş sanırken olmuş yel duman
Yozlaşmış benliği vermiyor aman
Eline bir fırsat geçtiği zaman
Hileyi hileye sardı gidiyor

Dinin birdi imanın bir akıl bir
Boyunu aşıyor dilinde kibir
Bozuldu tavırlar elinde cebir
Yüreğe yangını verdi gidiyor

Baksana göklere baksana aya
Damla birleşince dönüşür çaya
İbretler almadan girip havaya
Dünyaya kötüyü serdi gidiyor

Akılla irfanla bulursun yönü
Görmeden yoksulluk bilmezsin dünü
Duygu yürektedir yenilmez gönü
Dünyalık malını derdi gidiyor

Çoban Çeşme sanmayın ki bir deli
İnsan sandı nice aklı evveli
Kimi hoca kimi şeyhtir kimi de veli!
İnsanı insana kurdu gidiyor


TAVŞANLI

Akkın akar ovasında suları
Gönülden gönüle koşar Tavşanlı
Toprağında yatar veli kulları
Gayret kuşağında coşar Tavşanlı

Özlemi içinde geriye kalmaz
Düşleri güzeldir kötüye dalmaz
Tarihe göz atsam sayfalar almaz
Asırdan asıra taşar Tavşanlı

Çeyiz sandığına bakarsak hele
Gel sen aşkını sor öten bülbüle
Bu vatan toprağı gelirse dile
Çağlardan çağlara aşar Tavşanlı

Eylülün üçüdür kurtuluş günü
İstiklâl yolunda yükselir ünü
Oğuz boylarından Kayı'dır geni
Tarihin özünde pişer Tavşanlı

Kızılçam karaçam ormanı dağı
Türk'tür özü tütecektir ocağı
Bir toprak ki sanki ana kucağı
Egede kuzeye düşer Tavşanlı

Kütahya ilinde parlayan yıldız
Duruşu bir başka  sanırsın genç kız
Gönlümün can evi kanımdaki hız
Özden olmayanı boşar Tavşanlı

Minareler yüksek kuran yerinde
Leblebi kırk çeşit tadı terinde
Dolaşsam peşinde yansam harında
Sevinci gönlünde yaşar Tavşanlı

Sırma saçlı gelin dağı ovası
Misler gibi kokar temiz havası
Cennetten bir köşe huzur yuvası
Sevdayı sevdayla kuşar Tavşanlı

Yaylacık'tan gelir yağmur kokusu
Ay yıldızlı bayrak gönül dokusu
Adı yüreklerin altın takısı
Cevher toprağında eşer Tavşanlı

Çoban Çeşme öz yurdunda bir candır
Gök kubbe altında ilçem vatandır
Albayrağım gönüllerde yatandır
İhanet edene şaşar Tavşanlı