Bal tutanlar parmağını yalarmış
Nefisleri rehber yaptık çürüdük
Kaz bekleyen tavukları salarmış
Yanlışlara alkış tuttuk çürüdük.
Ata bindik kılıçları kuşandık
Yaraları onarmaya üşendik
Dürüstlükte ufukları aşandık
Tembelliğe boyun büktük çürüdük.
Ana baba eş dost unuttuk gitti
Hatırı gönülü tükettik gitti
Bedende urbayı eskittik gitti
Düşmanlarla birlik yattık çürüdük.
Oklar attık eşe dosta sapladık
Güzelliği çirkinlikle kapladık
Sofralara haram lokma topladık
Yabancıya dizler çöktük çürüdük.
Bencil düşle yol yürünmez bilmedik
Dokumayı ilmek ilmek ilmedik
Miskinliği yaşamlardan silmedik
Kurnazlığı dosta sattık çürüdük.
Kitabımın özü hem de manası
Dili özdür yoktur onun anası
Hakikattir gönüllerin binası
Özümüzü çöpe attık çürüdük.
Ölçü bitti ölçek bitti sırasız
Dert bağırda okka okka darasız
Hamur maya tutmaz unsuz urasız
Kökümüze sözle çattık çürüdük.
Çiçeksiz bal olmaz imiş petekte
Sicim ile dikiş tutmaz etekte
Bağ bozuldu topraktaki kütükte
Dilden caydık kökten battık çürüdük.
Gelenek görenek atıldı taca
Katranlar bağladı evlerde baca
Baş tacı olunca fikirsiz koca
Kötülüğe ballar kattık çürüdük
Mevsimler dörttü indi şimdi ikiye
Ayrılığı koyamadık çekiye
Düşünmeden zarar verdik dokuya
Haramları toptan tattık çürüdük
Akıllar tutuldu diller dolandı
Hazine içinde kazan bulandı
Sevdanın içinde aşklar sulandı
Dualar tükendi bittik çürüdük
Çoban Çeşme dertle gamla dolsa da
Emaneti görevliler alsa da
Bedeninde güzelliği olsa da
Yön yitirdik yanlış gittik çürüdük.
Şair- Yazar, Halil Oral /Tavşanlı