Hayal kurmak güzel bir şey. Sonra insana has bir yanı var. Kur hayali yan gel yat kardeşim. Vallahi kurduğun hayalle dünyayı satın alır insan. Satın aldıklarınla kendi iç dünyanda müthiş bir karizma da yaratırsın. Kurduğun hayalle her şey ama her şey senindir ki değme keyfine. O keyif ki hangi huzuru vermez insana! Hayal kurmanın neticesinde parmakla gösterilen adam haline bile gelirsin. Hayaller kurarken başkalarından borç iste ve al. Hatta bankalardan kefilsiz krediler. Al kardeşim al! Sendeki hayal gücü bende olsa ben de yan gelip yatarım be! Hayal dediğin uçsuz bucaksız bir şey. Bugün değilse yarın, bu yıl olmazsa seneye. Allahın günümü bitti. Hayalleri kur, dokunma hiçbir şeye. Hatta senin yapman gerekenleri de bana salla sen.. Uff, Uf! Sonra, oturduğun yerden hayal ettiklerinin bir günü vardır sen o günü beklemeye devam et. Yürü be koçum! Nasılsa hayal kurmak parayla pulla değil. Su bile paraylayken, bedava bedava! Hayal kurmasını bilen senin gibi kaç kişi vardır dünyada. Bu yeteneğinle aptal hatta salak gözüyle bakabilirsin bana. Enayi gibi bakarken koskoslanabilirsin! Ben bu davranışın yüzünden asla gocunmam!. Bu konuda bana güvenebilirsin.
Taş üstüne taş koyma, kime kimlere
bırakacaksın sonra. Şu ölümlü dünyada kale gibi hayallerinle çocukların, ailen;
gül gibi geçinir gider kardeşim. Çocukların okuluymuş, eğitimiymiş geç bunları
sen geç. Hayal kurmayı sana baban mı öğretmişti. Ahh, Ah!
Yazının buraya kadarını yazmak ne
kadar da kolaydı be kardeş. Üzerine karaladığım kâğıt boyutunun tam on yedi
satırı su gibi akıp gitti. Kelimeler büklüm büklüm sıralandı. Tam bu esnada
ünlendi Sezen’in melodisi kulaklarımda.
Şarkının sözlerini hatırlatmanın tam da sırası.
Sanki seni boğar gibi/ sanki
yeniden doğar gibi/sanki zaman zaman ölür gibi/ Acısını, çilesini çekmediysen.
Uff, uf!
Çilesi çekilmeyen hangi emek
başarılı sonuca ulaşır. Hayal etmek sadece hayalperestlik olur kardeşim. Hayal
ettiklerinin hayalinde kalmak şarkının sözlerinde de ifade edildiği gibi ölü
gibi olmaktır. Bu net ve açık. Hayal etmek güzeldir fakat hayalinde kalmanın
sonucu acıdır, rezil rüsva olmaktır. Hayal ettiklerimizin gerçekleşmesi bizim
eylem ve hareketlerimizin boyutuyla doğrudan ilintili. Yolunda ne kadar koştuk,
yorulduysak sonucu o kadar huzur ve sevinçlidir. Yani halk deyimiyle “ Ne kadar
emek o kadar yemek’ kısaca
Edisonu edison yapan buluşudur.
Karanlıktan korkan insanken; güneş battığında ortamını aydınlatacak lambayı
yüzlerce deney yaparak buldu. Hayal kurmakla kalmadı çalıştı çabaladı, koştu
koşturdu. Mesele o buldu da n’oldu,
bizde düğmesine basıp aydınlanıyoruz basitliğinde kalmamalı olay.
Kendimiz adına, ailemiz adına,
ülkemiz adına, dünya ve gelecek adına hayallerin en güzelini kuracağız.
Gerçekleştirmek için de gayretin en alasını göstereceğiz cancağızım. Meselenin
özü tam da bu.
Ben mühendis oldum, ben doktor
oldum, ben savcı oldum, şu oldum- bu
oldum başkaca iş yapmam demeden,
hayalperestliğe soyunmadan hayal kurmaya devam.
Kimse yazık yazık! demesin bize..
Kararlı mıyız?… Sağlıcakla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder