Ortaokulu on kilometre yayan gidip
gelerek okudum.(1971-74). Zor yıllardı. Zorluklar güçlendiriyor insanı.
Zorlukları aşmanın çözüm yollarını da öğreniyor insan. Mücadele ruhu
kazanıyorsun aynı zamanda. Ufacık sorunda psikolojin alt üst olmuyor, travmalar
yaşamıyorsun. Sabrı öğreniyorsun en başta.
O yıllarda okullar arası bilgi
yarışmaları oluyordu. Yarışmalar oldukça ciddiye de alınıyordu. Değirmisaz
Ortaokulu’nda okulu temsil edecek grubun içerisindeydim. Önce okul kendi
bünyesinde grupları yarışmalara sokup en güçlü ekiple ilçenin başka okullarıyla
eleme usulü yarışmalar sürüp gidiyordu. Öğrenciyi hatta topyekûn okulu
geliştiren bir şeydi. Görüyorum şimdi de özellikle sporda, halk oyunlarında,
santraçta vb. dallarda yarışmalar mutlaka oluyor. Bilgi her şeyin başı olduğuna
göre bu tür işler yeniden gündeme gelmelidir.
Televizyonlarda “Kim milyoner olmak
ister” “Üçte üç-Tamamı devam mı”
yarışmaları güzel örnekler aslında. Şahsen zevkle izliyor çok şey de
öğreniyorum.
Buradan hareketle, köyler arası
bilgi yarışmaları, halk oyunları, tarımsal yarışmalar, yemek kültürleriyle
ilgili yarışmalar, Giyim kuşam yarışmaları, türküler, maniler.. her köyün
kendine has gelenek ve görenekle ilgili ne varsa neyi varsa. Çoğalt da çoğalt. Bunun
organizasyonunda Kültürel kurumlarımız,
özel idareler, Milli eğitim kurumlarımız, Halk Eğitim, Belediyeler,
muhtarlıklar, koordinasyonu sağlamak adına Kaymakamlarımız.
Kültürel birikimleri, tarihsel
konuları, üretim ve üretim tekniklerimizle ilgili her köyü kendi içinde duyarlı
hale getirirken köylerimizi birbiriyle etkileşim içine sokmak mümkün. Yeni
kuşaklara tüm bu değerlerin hatırlanıp taşınmasına vesile olabiliriz. Bu tür etkinlikleri kayıt altına da alabildik
mi değme keyfine.
Eğitimle uğraşanlar iyi bilir. Bir
konu işlenmeden önce amaçlar ve araçlar belirlenir kazandıracağı bilgi ve
beceriler proğram içinde beyan edilir.. Ders konuları öyle işlenir.
Köyler arası bu tür yarışmaların
amaç ve araçları toplumun genel yapısına müthiş katkılar yapacaktır. İçinde
yaşadığı kültürün farkına vardıracaktır en azından. Üretimin çeşitlenmesini
zenginleştirecektir. Her köy ürettiği ne varsa sergileme, ortaya koyma becerisi
kazanırken sahiplenme duygusu gelişecektir.
Okullarımız özellikle spor alanında
kendi aralarında bir yarış içinde oluyorlar. Bölgesel yarışmalara katılıyorlar.
Ne kadar güzel..
Şimdi değişik başlıklar altında
köylerimizde bunu yapmanın tam da sırası diye düşünürüm şahsen. Çok da zor değil. Yaratacağı ivme çok yüksek. İlçemizde
bu tür etkinlikleri gerçekleştirmeye müsait kamusal mekanlarımız da mevcut.
Bunu harekete geçirecek resmi irade gerekli.
Köy köy, ilçe ilçe, il il tüm ülke
sathına yaygınlaştığını düşünmek bile heyecan yaratıyor insanda.
Bir başka önerimde köylerimizde
bulunan bilge yaşlılardan kendi köyüyle, yöresiyle ilgili yaşam hikâyelerini
dinleyip kayda geçirmek. İnanın bunların toplamının gerçekleştiğini düşündüğün
zaman her insana nasıl bir sorumluluk duygusu kattığını el birlik göreceğiz.
Hemen yapılabilecek etkinliklerden
biri de ilçemizde Köy Tanıtım Günleri. Fotoğraflarla Köylerimiz Yine olur mu
olur. Yeter ki niyet edilsin.
Köy köy tesis edilen sosyal yapılar
gelişmeye yeter mi? Yeter ama eksik kalır.
İfade etmeye çalıştığım önerileri
gerçekleştirmeye niyetlenmenin tam da zamanı. Şimdi düşünme zamanı. Düşünmek
bile güzel kardeşim. Haydi hayırlısı.. Sağlıcakla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder