Kıymetli Komşularım,
Başarılı olmak şans işi değil,
tamamen bilgi işidir. Eğer başarının herhangi bir sırrı varsa bu diğer
insanların görüş noktasını anlama ve olayları kendi açıcından görebildiği kadar,
onun açısından da görme yeteneğinde yatmaktadır.
Başarılı olanla başarısız olanlar
arasındaki fark sahip olduğu kaynaklara bakış açısından kaynaklanmaktadır.
Sırt üstü yatarak başarıya ulaşmak
mümkün müdür? Sırt üstü yatmak, haylazlığın ta kendisi, hazırcılığın
cahilliğidir.
İnsanla ilgili hiçbir birikimi
olmayan, ömrünü yeme içme, barınma gibi kendi özel ihtiyaçları ile sınırlayan
birinin toplumsal bakış ve faydasından bahsedilebilir mi?
Aynı etiketle görev yapan pek çok
kişinin ortaya koyduğu performans ve neticenin farklılığı şahsın bilgisi,
becerisi, donanımı, bakışıyla orantılıdır. Cahil cesaretini kuşanan kimilerinin
kendisini toplumun üstünde görme gibi değişik karakterleri de vardır.
Toplum hizmetine soyunan kişilerin
ufacık meselede pelteleşip çamurlaşan değil, maddi ve manevi olarak dayanıklı,
sabır ve tahammül ölçüleri kavi olmalıdır.
Meselelerde hata değil çare bulmak
önemlidir. Bana ne diyerek sorumluluktan sıyrılmak kolaycılıktır. Sorumluluktan
sıyrılırken, mührün adamlığına soyunmak nasıl bir anlayışsızlıktır?
Önceleri yerle birken, ufacık
etiketi üstüne bürüyenlerin burunlarının nasıl büyüdüğünü veya büyüyebileceğini
tahayyül etmek gerekir. Daha üstlenmediği etiketin lafıyla bile pozlara
bürünenlerin, adamlığı havada uçuşturanların vay haline!…
2014 yılı Nisanından bugüne yirmi
dört saat görev anlayışımızla mahallenin genel meselelerinden öteye; hane hane,
fert fert ekonomik sosyal, kültürel her ne varsa çıkarsız, hesapsız, tarafsız
çözümün gayretinde olduk. El tuttuk, elden tuttuk. Kayıtsızlığın ve
duyarsızlığın hapsinde kalmadık. Herhangi bir komşumuzun zorluklarına çoğu kez
ortak olduk. Bunun içimizde yarattığı zenginliğin huzuruyla sevinçlere
boyandık.
Aklı, fikri almak üzerine kurulu
olanların toplumsal faydasından şüphe etmek gerekir. İyi davranışlar tümüyle küçük özverilerden
oluşur.
Kendi başına bir iş başarma
becerisi gösteremeyen, birilerinin desteğiyle bir yerlere tutunmuş olanlara
şüpheyle bakmak lazım. Değerli insanlar hayattan aldığından fazlasını vermeye
odaklıdır. Başarı dediğimiz şeyi değerli kılabilmek yine insanın birikim ve
donanımıyla alakalıdır. İçindeki sevgi tohumunu çatlatacak olan bu birikim,
insanın özel gayretleriyle oluşur.
Dürüstlük kadar değerli, dürüstlük
kadar az bulunan şey yoktur. Dürüstlük kadar da insanı sevgiye bulaştıran bir
değer yoktur. Hatta hiçbir miras dürüstlük kadar zengin değildir. Kendi kişisel
ikbaline odaklanarak arzu ve hevaya kapılanların vay haline… Kendi heva ve
hevesiyle yola çıkacak olanlar bazı şeylerin heva ve hevesle olmayacağını
araştırıp öğrenmeleri gerekir.
Yeni mektuplarda buluşmak
dileğiyle.
Sağlıcakla..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder