Otlar soluk, çiçekler küskün bu
mevsimde. Bilirim bu sonuca erken kırağılar sebep. Sebepler içinde bir bayrama
hazırlanıyor cümle. İçimdeki tüm ışıklar apaçık. Sırt ısıtan ikindi güneşinde
gölgelerse uzum uzum uzuyor. Uzadıkça gömülecek akşamın alacasına belki de.
Gölgeye sığınmaktansa güneşe vuruyorum inadına kendimi. Güneşe vurdukça bedeni,
uyuklama peydahlanıyor durduk yerde. Uyuşuk yapımla uzayıp giden yollara, gökte
uçan kuşlara, uçaklara baş kaldırıyorum. Bayram arifesinde bayramlık göçlere
tanık oluyorum farkında olmadan. Bayramlık göç içindeki sevinçleri, hüzünleri
topluyorum avuçlarımda. Dönüşlerin hesabını yapıyor, kurguluyorum kendi içimde
her bir şeyi kare kare. Oysa kaç bayram geçmişti böyle. Kaç bayram göçler
yaşanmıştı da farkına varamamıştım. Bu bayram arifesinde bedenim uyuşukken
duygularım ayakta, nedendir bilinmez. Herkes kanatlarını açıp sılaya,
sevdiklerine ulaşmaya çalışırken neden göçlerin, göçüşlerin hesabındayım ben.
Göçün, göçlerin bile hesabı olmalı mıdır illaki. Hesap hesaba vurulmalı mıdır? Otların
sarımtıraklığına, çiçeklerin küslüğüne bayramlar çare olacak mıdır? Tüm
ışıklarım açıkken geceler aydınlığa meyledecek midir? Geceler kaç mumluk
lambayla ışıldayacaktır? Bunu da ölçüye vurmalıdır? Mum hesabından sonra kaç
karanlık köşe kalır hâlen kafalarda.
Lodos havanın mevsimsel ortalamanın
altında kalmasına engel olamayacakmış. Gecelerin sisi uzayıp giden yollarda
kayganlık yaratacakmış. Denizler dahi dalgalanacak karayelin gücü yer yer artacakmış.
Sislere mangalların dumanı eklenecekmiş. Sislerin kuşattığı mekânlarda gözü
nemlenmiş soluğu nefes nefes olan çokların huzur(!) katsayısını ölçmek mümkün
olmayacakmış. Ah ki ah!
Benim bayramlarım bildikti. Benim
bayramlarım yürekti. Benim bayramlarım paydaştı. Benim bayramlarım seviş-ti.
Benim bayramlarımda göçler olur, göçürmek olmazdı. Benim bayramlarımda gösteriş
olur, göstermelik olmazdı. Benim bayramlarımda küskünlükler biter, dostlukların
borusu öterdi. Hey gidi hey! Hangi kuvvette çekebilirim“hey”leri bilmem ki. “Of”
lar çeksem bayramlık sevinçlerin artmasına hangi katkıları yapar ki?
Katkının ya da katkısızlığın
hissinde ayrımlar yapmaya çalışırken bayramlık sevinçlerin dalga dalga
kabarmasını istiyor yürek. Yıllanmış urbasıyla çocuklar bayramlık sevinçler
yaşayabilsin istiyor düşünce. Çocukların sırtına sabun sürülmüş havlular
konmasın diyor. En küçüğünden bıcırın, babasının parası yetmediği için
oyuncağın hayalinde kalmasını istemiyor arzu.
İçimde barınan bayramlık
düşüncelerin kavisinde zikzaklar çizerken yollarda kaç kurban verdiğimizin
kaygısı düşüyor akıl haneme. Bu kaygılar kolay silinmeyecek izler bırakıyor
beynimin orta yerinde.
Bayramlık kaçışlara İstanbul bile
şaşıyor. Sevinse mi üzülse mi o dahi bilemiyor. Dönüşlere dair hesaplara o da
dalıp dalıp çıkıyor. Arifeyle bayram arasında kalan zaman diliminde kaç
dönüşsüz göçlere tanıklık edecek merak salıyor. Dili şiirlere varıp varıp
geliyor.
Bayramlık hayaller kurarken boşa
Küskün kardeşlerin varmış gördün
mü?
Hasretlik şiirler yazarken taşa
Dostların ilmeği darmış gördün mü?
Bayramlar yormazdı beni. Bayramlar
koymazdı böyle derken dökülüyor yeni dörtlükler.
Bayramda öterdi şu gönül sazı
Ne saz kalmış ne söz, susmuş gördün
mü?
Bencillik çoğalmış attırmış tozu
Zaman tuzağını kurmuş gördün mü?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder