Halil Oral/Tavşanlı
Kaç bebek ninnisiz büyür, kaç sevda
sevgisiz. Emeksiz hangi dal meyve tutar. Ya da hangi gövde dal. Sevdasız hangi
düşün hayrı görülür? Düşüncesiz düşler harman yerinde savrulan saman çöpü
gibidir. Kim iddia eder aksini? Varsa çıksın!
Gecelerin karanlığını gündüzler
kurtarır. Her gecenin bir gündüzü mutlaka vardır. Kışlarınsa yazı. Sözün tam da
burasında “hayda!” demekte haklı da bulurum sizi. Bebekten meyveye, daldan düşe,
düşten saman çöpüne yeldirmek hangi
sevda tarifinde vardır? Ufuklar herkesin kendine göre midir? Herkes kendisi için mi vardır dünyada? Nasıl bilirsiniz dendiğinde sarsılmaz cevap “iyi biliriz!” olmasından gerçekten emin misiniz? Bu cevabın farklı çıkma olasılığı üzerinde kaç kişi kafa yormuştur?
sevda tarifinde vardır? Ufuklar herkesin kendine göre midir? Herkes kendisi için mi vardır dünyada? Nasıl bilirsiniz dendiğinde sarsılmaz cevap “iyi biliriz!” olmasından gerçekten emin misiniz? Bu cevabın farklı çıkma olasılığı üzerinde kaç kişi kafa yormuştur?
Kaç ezan duydun, kaç ezan
kıpırtısız, duygusuz öylesine durdun. İki ezan arasında metalik aşklardan öte insanlığın
aşkına kim neyi, nasıl halletti? Bilen
bildiğini insanlığın hayrına anlatsın. Üten üttüğünün sevincinde, döven dövdüğünün.
Sevinmenin bile ahlakı olmalı. Hatta üzmek bile hakka varmalı. Ne dersiniz?
Çok sevdalı türküler tutturduk
ormanlarda. Kaç çiçeğin varlığını keşfettik. Bulutların ufukla öpüşmesini
seyrettik. Güneş ışınlarının kılıç kalkan oyunlarını gözledik. Hüner seyretmek
değildi. Hüner boşa keşifler hiç değil. Vitrine oynayışlarım hangi fenalığın
işareti? Sevdayla tutulan yollar yorar mı insanı? Neden hep sevdadan, aşktan,
tutkudan bahseder dilim. Neden sevdalı
türküler duyduğunda şahlanır yüreğim? Uyutmaya meyilliydi dinlediğim ninniler.
Hep çocuk muyumdur ben. Sevdadan aşktan bahsederken hala neden ninniler
fısıldanır kulağıma? Of ki of!
Sevdalardan bahsederken sevdalı
insanlara rastlamak çocukluğumu unutturur. Hayal dünyama can suyu olur bu
rastlayış. El yordamına körebe arayışları değil, yıldızlara uzanmak ister
ellerim göz göre göre. Sevdalanmak hünerdir. Sevdalı yüreklerin varlığını
bilmekse ayrıcalık. Bu ayrıcalıkla saymak istiyorum isim isim. Orman Bölge
Müdürü Kenan Eryiğit, Tavşanlı Orman İşletme Müdürü Suat Göksel Gökçayır,
Domaniç Orman İşletme Müdürü İhsan Gönül. Bir çırpıda sayabileceğim
sevdalılardan. Akıl yürüten, proje üreten düşünceli düşleriyle akıl hanelerinde
meltemler estiren güzel insanlar. İyi ki varsınız demek geliyor içimden. Düşler
hayra dair olunca alkışlamak geliyor yüreğimden. Bölge ormanları üzerine
yorduğunuz akıl, yüreğinizde tuttuğunuz sevda biliyorum ki ülkemin sevdası.
Hüneriniz hünerim olacaktır. Yıldızlara uzanmak isteyen ellere tutamak olacak
elleriniz. Ve çocukluğumu unutturacak çoğul düşleriniz. Avuçlarımda bolluğun
bereketini tutacağım hayat verdiğiniz projelerle. Arının arılığı ürettiği
balladır. Sizleri karınca telaş ve gayretinde görmek karın sancılarıma ilaç
sanki. Sizlerin emeğiyle büyüyecek ormanlar. Büyüyen her ormana çocuklar alkış
tutacak. Bense yeni yıldızların keşfine çıkacağım yeniden. Şiirler öreceğim şen
şakrak!
Kimi hala çocuk görürken, halkın
budalası sayıyor kimi beni. Kaç ezan arasında sevdaya, kaç gecede hayaller
kuruyorum oysaki. Kurduğum her hayal üzerine titriyor güzelliklerin. Düş
kurmanın düşmeye engel olan kutsal bir yanı da vardır mutlaka. Yörenin her
karışı üstüne kurulacak o kadar çok düş var ki. Düşündükçe düşmeyecek çocuklar.
Ve ben o çocukları maratonlarda ipi göğüslerken resimleyeceğim. Yeter ki
sevdalı yürekler daha da çoğalsın. Sağlıcakla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder