7 Şubat 2012 Salı

ONLU SAYMA VE EBELİK


Halil Oral/Tavşanlı

Rakamları görmüştüm de üzerinde bu kadar kafa yormamıştım aslında. Neticede azlık veya çokluğu ifade edip geçerlerdi gözümde. Azlık veya çokluğun gerçek olması can acıttığı gibi, mutlu eden, sevindiren tarafı da vardır. Bu duruma, bakışa, ya da azlık veya çokluktan umduklarımıza göre değiştiğini biliriz elbette. İnsanın umudu sınırsız olabilir. Rakamlar da sonsuzdur. Sonsuzluk iyi midir? Hangi değerin sonsuzluğu fenalığa ya da iyiliğe işarettir? Bunu da başkaları bana açıklasın.
İlkokul yıllarımda en kolayıma beşerli ve onarlı saymak gelirdi. Tekli sayıdan başlayıp ikişerli üçerli saymanın bir yerinde mutlaka takılırdım. Bu yüzden oyunlarda ebe olduğumda beşerli ya da onarlı saymayı tercih ederdim. Dilim hiç sürçmezdi nedense.
Rakamlarla oynamayı
en iyi istatistikçiler bilir herhalde. Onların sıraladığı rakamlara göz atmak bile yorar beni.  Yorsa da rakamlarla konuşmak düştü bugün aklıma. İyiye mi yormalı, kötüye mi, o bile belirsiz.
İlçemizde ilköğretimde okuyan öğrenci sayısı 2007-2008 öğretim yılında 11 bin 554 iken,  2011-20012 öğretim yılında 743 kişi azalarak 10 bin 811 kişiye düşmüş.  Bunların %74 ü ilçe merkezinde eğitim görüyor. Merkezde derslik başına 24 öğrenci düşerken özel ilköğretimlerde 13 öğrenci düşüyor.
Orta öğretimde beş yıl öncesinde 5 bin 119 öğrenci mevcutken,  743 kişi artışla 5 bin 862 ye yükselmiş. Öğrenci sayılarımız bu noktadayken öğretmen sayılarımız 2007-2008 yılında 874 kişiden 1049 kişiye yükselmiş.  Bunların%12lik kısmını yönetici kadrolar oluşturuyor. Rakamlar bazen böylesine karmaşık gözüküyor insana. İlçemiz adına sevindirici mi?
Rakamlara göz atmayı sürdürelim.
Türkiye genelinde on beş yaş üstü vatandaşlarımızın 908 bin 628i erkek olmak üzere 4 milyon 645 bin kişi okuma yazma bilmiyormuş.(tuik) Kütahya genelinde ise 2010 yılı verilerine göre 7 bin 258 i erkek olmak üzere 34 bin 986 kişinin okuma yazması yok. Hay Allah! Bu rakamlarda nasıl üzüyor insanı gördünüz mü?
İlimizde de göç hızı olarak eksi 5,1 veriliyor.  Nüfus artışıysa  %32 imiş. İlçemizde 2010 yılında 1380 bebek doğarken, 2011 yılında 1321 bebek doğmuş. 2000 yılında; 970 evliliğe karşı 100 boşanma vakası olmuş. 2011 yılında; 797 evliliğe karşı 187 boşanma gerçekleşmiş.
İnsanın kafası karışıyor değil mi? Hangi rakamın iyi hangisinin kötü olduğuna karar vermek oldukça yorucu. Bu yoruculuğu bile bile yazıyorum ben de. Kısacası rakamların kimi sevindirmeye meyilli iken kimi de üzmeye.
İstatistik kurumunun rakamları içinde dolaşırken zaman zaman sevinmesini de üzülmesini de unutuyor insan. Bu işin uzmanı olanlar hangi noktada sevinmemiz gerektiğini daha açık ifade ederler sanırım. Ama ilimizin yer aldığı TR33 olarak adlandırılan bölge ( Afyonkarahisar, Uşak, Manisa, Kütahya) içindeki genel verilerde bin kişiden 96 sı otomobil sahibi. Kişi başı elektrik tüketimi 1795 kw.
Sayıları saymaya ve sıralamaya devam ederken dilim takılmaya başladı bile. Beşerli ve onarlı saymaya devam etmeyi düşünsem de oyunda ebelik bana mı düşer acaba. Sağlıcakla.

Hiç yorum yok: