Halil Oral/Tavşanlı
Rakamları görmüştüm de üzerinde bu
kadar kafa yormamıştım aslında. Neticede azlık veya çokluğu ifade edip
geçerlerdi gözümde. Azlık veya çokluğun gerçek olması can acıttığı gibi, mutlu
eden, sevindiren tarafı da vardır. Bu duruma, bakışa, ya da azlık veya
çokluktan umduklarımıza göre değiştiğini biliriz elbette. İnsanın umudu
sınırsız olabilir. Rakamlar da sonsuzdur. Sonsuzluk iyi midir? Hangi değerin
sonsuzluğu fenalığa ya da iyiliğe işarettir? Bunu da başkaları bana açıklasın.
İlkokul yıllarımda en kolayıma
beşerli ve onarlı saymak gelirdi. Tekli sayıdan başlayıp ikişerli üçerli
saymanın bir yerinde mutlaka takılırdım. Bu yüzden oyunlarda ebe olduğumda
beşerli ya da onarlı saymayı tercih ederdim. Dilim hiç sürçmezdi nedense.
Rakamlarla oynamayı
en iyi
istatistikçiler bilir herhalde. Onların sıraladığı rakamlara göz atmak bile
yorar beni. Yorsa da rakamlarla konuşmak
düştü bugün aklıma. İyiye mi yormalı, kötüye mi, o bile belirsiz.
İlçemizde ilköğretimde okuyan öğrenci
sayısı 2007-2008 öğretim yılında 11 bin 554 iken, 2011-20012 öğretim yılında 743 kişi azalarak
10 bin 811 kişiye düşmüş. Bunların %74 ü
ilçe merkezinde eğitim görüyor. Merkezde derslik başına 24 öğrenci düşerken
özel ilköğretimlerde 13 öğrenci düşüyor.
Orta öğretimde beş yıl öncesinde 5
bin 119 öğrenci mevcutken, 743 kişi
artışla 5 bin 862 ye yükselmiş. Öğrenci sayılarımız bu noktadayken öğretmen
sayılarımız 2007-2008 yılında 874 kişiden 1049 kişiye yükselmiş. Bunların%12lik kısmını yönetici kadrolar
oluşturuyor. Rakamlar bazen böylesine karmaşık gözüküyor insana. İlçemiz adına
sevindirici mi?
Rakamlara göz atmayı sürdürelim.
Türkiye genelinde on beş yaş üstü
vatandaşlarımızın 908 bin 628i erkek olmak üzere 4 milyon 645 bin kişi okuma
yazma bilmiyormuş.(tuik) Kütahya genelinde ise 2010 yılı verilerine göre 7 bin
258 i erkek olmak üzere 34 bin 986 kişinin okuma yazması yok. Hay Allah! Bu
rakamlarda nasıl üzüyor insanı gördünüz mü?
İlimizde de göç hızı olarak eksi
5,1 veriliyor. Nüfus artışıysa %32 imiş. İlçemizde 2010 yılında 1380 bebek
doğarken, 2011 yılında 1321 bebek doğmuş. 2000 yılında; 970 evliliğe karşı 100
boşanma vakası olmuş. 2011 yılında; 797 evliliğe karşı 187 boşanma
gerçekleşmiş.
İnsanın kafası karışıyor değil mi?
Hangi rakamın iyi hangisinin kötü olduğuna karar vermek oldukça yorucu. Bu
yoruculuğu bile bile yazıyorum ben de. Kısacası rakamların kimi sevindirmeye
meyilli iken kimi de üzmeye.
İstatistik kurumunun rakamları
içinde dolaşırken zaman zaman sevinmesini de üzülmesini de unutuyor insan. Bu
işin uzmanı olanlar hangi noktada sevinmemiz gerektiğini daha açık ifade
ederler sanırım. Ama ilimizin yer aldığı TR33 olarak adlandırılan bölge (
Afyonkarahisar, Uşak, Manisa, Kütahya) içindeki genel verilerde bin kişiden 96
sı otomobil sahibi. Kişi başı elektrik tüketimi 1795 kw.
Sayıları saymaya ve sıralamaya
devam ederken dilim takılmaya başladı bile. Beşerli ve onarlı saymaya devam
etmeyi düşünsem de oyunda ebelik bana mı düşer acaba. Sağlıcakla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder