13 Şubat 2012 Pazartesi

KAR GELİYOR/ ZOR GELİYOR



Halil Oral

İçimizde şüpheyle korkular büyütüp durduk yıllarca. Kimi zaman Amerikan kuşatmasından, kimi zaman küresel tehlikelerden dem vurduk. Kızdık, öfkelendik, darlandık, daraldık. Daraltılarımıza sebebi hep başkalarında aradık. Ağustos böceği zırıltısında birbirimize laflar yetiştirmenin sarhoşluğunda sürdü zaman. Dalavereler öğünü oldu kimilerinin. Öğün başlarında dış kuşatmalardan söz ederken, iç kuşatmalarına bakmadı hiç kimse.
Turizme destek dendi, koşar adım yetişti kimileri. Tarım ve hayvancılık dendi, son sürat girdi sıraya. Kobi, hobi dendi, ön saflara dikildi. Krizlere bayrak sallandı akşam haberlerinde. Hak adalet dendi, boyunlar çekildi usulca. Netice battı, batırdı. Hiç kimse kendine bakmadan, kendini sorgulamadan “küresel kriz” diyerek haykırdı. Hay Allah!
Kendi yarattığı krizlerden
dem vurmadı hiç kimse. Ülke için üretim dendi, istihdam dendi. Bazıları kendisi için zırnık kopartmanın hevesine kapıldı yine de.
Herkes gücü nispetinde kopartmaya koştu daralan vakitlerde.
Olmayan tarlaya ürünler ekildi. Olmayan koyun sürüleri, olmayan meyve bahçeleri, naylonları yırtılıp içinde otlar üremiş seralar çoğaldı. Olmayan fabrikalar, olmayan ihracatlarla yüzleştik. Çok çalıştırdık az verdik. Üretirken gizledik. Gizledikçe krizlere gebe bıraktık. Oyunlar oynandı. Oyunlar çevirdikçe hevesleri arttı kimilerinin. Bakmadıkça normalleşti her şey. 
Kriz küresel diye haykırırken yüzleri kızarmadı kimilerinin.  Kimi vatan için ölmeyi göze alırken, kimi fark ettirmeden öldürmeyi hüner saydı. Kimi bayramlık günler beklerken, kimi krizlerin beyliğine soyundu. Öf ki, Öf!
Kimi halkın yediğini yemedi, kimi çektiğini. Kimi ezilirken, kimi ezmenin gururunu taşıdı. Kiminin ağızları bir oldu. Kimi enine kimi boyuna çekti. Çektik, çekiştirdik. Kimi güçlendi, kimi gücendi. Güçlenirken güçsüz bıraktı kimileri. Kimi tüylendi, kiminin cıbıllığı sürdü kriz sabahlarında.
Yine de dönüp kendine hiç bakmadı herkes. Gücü eline geçiren haksızlığı hüner saydı. Kendi yolu için açıklarını aradı yasaların. Buldu buluşturdu. tilki kurnazlığında. Olmayan vicdanları kalktı ortadan.
Kendi kayıp ve kazançlarının çetelesini tutarken, ülke ve millete kaybettirdiklerinin muhasebesine bile girmedi kriz doğurtanlar. Krizlerin ebeliğine soyundular nedense. Karmaşada kabardı iştahlar hep. Mühürler kazıdılar türlü türlü. Mühürlerle hüner saydılar haksızlığı.
Bize de şiirler okumak düştü uzayıp giden gecelerde.
Ellerin yurdunda çiçek açarken
Bizim İl’e kar geliyor gardaşım
Kimler çizmiş bu sınırı gönlüme
Dar geliyor, dar geliyor gardaşım.( A. Karakoç)
Sağlıcakla.

Hiç yorum yok: