21 Ekim 2024 Pazartesi

DURUŞ VE ZAMAN

Ömür, insana verilen tek kullanımlık banka çeki gibi. Çeki nasıl kullanacağı insanın kendi istek, arzu ve duruşuna bağlı.

Zaman akıp gidiyor. Gecesi var gündüzü var. Yazı var kışı var.    Bahsettiğimiz şeyler hep zamanla ilgili şeyler kardeş. Zamanı kullanmak irademizle alakalı değil midir?.  Doğru kullandın kullandın,  ah vah edecek, zamanı geriye döndürecek teknoloji yok. Bu sebeple zaman dediğimiz vakti iyi, doğru ve güzel harcamak lazım.

Eline geçen parayı doğru kullanmak, doğru alanlara yatırım yapmak gibidir zaman. Haybeye harcarsan, eh işte sonuç örneklerinden bildik.Sonuç kısaca hüsrandır hüsran!

Hemen hemen hepimiz biliriz de,  arada düşünmeyenlerimiz ya da yanılgıya düşenlerimiz olur.  Hesapsızlıklar, düşünmeyişler, yanılgıya düşmeler; zamanı çalan, boşa harcatan duruşlardır.  Sonunda ah vahların getirisi yoktur yeğenim!

İşi, düşü ve duruşu olanın şansı da olur.  İş, düş ve duruşla ilgili kaygısı olmayanların istikamet yanlış, varış  noktası boştur, boşluktur.

Goethe; “Mal kaybeden bir şey kaybetmemiştir. Onurunu kaybeden çok şey kaybetmiştir. Cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiştir” der.

Ya insanlığını kaybeden? Uf! Uf!.  Düşüncesi bile korkunç…

Son günlerde ajanslara gündem oldu.  Yeni doğan Çetesi….  Bu çetenin elemanları sözde insan. Zamanı ve imkânları nasıl kullanmışlar, insanlığı nasıl harcamışlar gördünüz mü? Bu harcama şeklinde; onur nerde,  vicdan nerde, düşünce nerde, akıl nerde, hak nerde, hukuk nerde? İnsana ait olan ne varsa rafa kalkmış cancağızım. Parasal düşlerin, nefsin, şeytani duruşların, yanlış düşüncelerin, iradesizliğin, aç gözlülüğün esaretinde zamanı nasıl harcamışlar gördük, duyduk. Ah vah etseler, pişmanlık duysalar da nafile. Zaman aktı gitti. Akan zaman içinde gideni geri döndürmek imkânsız. Sadece insana duyulan güveni sarmış olmaları, tüketmeleri bile vahşice. Onlara verilen ömür denen zaman, hatta diplomalı imkân ancak bu kadar kötüye kullanılabilir. Yazıklar olsun! Bu kadar kötünün, kötülüğün bir araya gelebilmiş olması da ayrıca düşünülmesi gereken mevzuu!

İnsanın korkması gereken önemli değerlerden biri, insan olma amacından sapmaktır. Saptı mı, sapıttı mı; sadece bu dünya değil, teee uzak gibi görünen ahret de gider kardeş. İnsan olmamız zaaflarımız olmasını gerektirmiyor. Olsa bile; Allah akıl, fikir düşünce vermiş emm’oğlu.

İnsanın arzusu en yakın çevresinden başlayarak iyi insan olmaktır. Yakın çevreden; ülkeye, dünyaya katkı yapabilmektir. İnsan; iyiliğin, güzelliğin, birliğin beraberliğin, huzurun, hayrın anası olabilmelidir. İnsan; insanlığı kendi içinde oluşturabilmeli, bunu da duruşuna yansıtmasını bilmelidir.

Bir veya bir kaç kötü dünyayı nasıl kirletiyor bir yılı aşkın bir süredir Ortadoğu’da görüyoruz. Ölüm ölüm ölüyor, öldürülüyor insanlar. Yurtlarından yuvalarından edilip, sürüm sürüm sürülüyor. Bombalar patlıyor, evler yıkılıyor. Bu kötülükler karşısında insan olarak bizden iltifat mı bekliyor kötüler. Dünyanın esenliğini bomba ve füzelerle ateş edip bozanlar sadece benim eleştirime değil Allahın gazabına da uğrayacaklardır. Kötülerin davranışlarına hayran hayran bakıp omuz verenler de cezasız kalmayacaktır.Kimilerinin zaafları ve zamanı kullanma biçimi sadece kendisine değil dünyanın huzurunu bozuyor durduk yere. Kendi asabını bozan insanlar var bir de. İlaç da,  doktor da faydasız böylelerine. Zamanın bile farkında değiller ki. Velhasıl başa bela.. Zamanı ve kendini bilenlerden olmak dileğiyle..

Hiç yorum yok: