Bazı vakitler şehirlerin nabzını
tutmak ya da tutmaya kalkışmak oldukça zordur. Curcunaya kurban gider insan. Bu
yüzden uzun süredir gözlemlerimi biriktirmekle yetindim. Kurban olmayı göze
alan gözlediklerini an be an yazar mı yazar. Toplumun büyük aritmetiğinde
sıfırlanmayı göze alabilmek cesaret işidir. Yaş ilerledikçe cesareti kırılıyor
insanın cancağızım.
Bazen sabrederek gözlemek, düşünme
alışkanlığının yanında doğru karar verme yeteneği de kazandırıyor kardeşim.
Sabır, gözlem, düşünme, karar verme karmaşık bir yapı olan insan içinde insani
niteliği bozmadan yaşamı sürdürmek için elzem şeyler.
Karşılıklı iletişimde etki ve tepki süreçleri
bazen alıp başını gidiyor. Hesapsız, kitapsız darasız. Uf uf!
Ben böyle ince ince düşündükçe
çaresizliğim, cesaretsizliğim, hadi biraz daha belirgin söyleyeyim korkaklığım,
yapmam gereken pek çok şey de ön alıyor ön!...
Çiftçiliği sürdürmek zor gelmeye
başlayınca yazmak da eksildi nedense. Zorluklar yılgınlığı da peydahlıyordur
kim bilir?
Etki ve tepki, yaşayan canlı bir
şey aslında. İnsanların ilişki genişliğini belirleyen bir mesele belki de bu.
Ağaçtan yola çıktığında ormana,
insandan yola çıkıldığında topluma varılıyor. Toplumsal olan şeylerin tamamı
insandan geçer birader. İnsanın birikimi, duruşu, bakışı özü belirler yiğidim.
Bir duruş bakış, düşünce yoksa, dillendirilen ne varsa sloganlaşıp aklın bile
önüne geçer. Oysa insanın özü ve sözü toplumsal aklı harekete geçirmeyi amaç
edinmelidir. Bu çizgiye geldiğim yolları
santim santim, adım adım ölçüyorumda çiftçilik ve okumalarım getirmiştir.
Zorlandığım anlarda okumak iyi gelmiştir nedense bana. Çiftçiliğin yormaya
başladığı bu yaşta uygun vakitlerde yazmak en kolayı.
Artan hayat pahalılığında maddi
olarak biriktirdiğin ne varsa eriyip gidebilir. Ama duygu, düşünce olarak
insanca biriktirdiğin şeyler can simidi oluyor can. Bu yazıyı yazdıran yol bu
yoldur biraz da. Ya işte böyle.
Yolları adımlayıp yazmaya
çalışırken içimde biriktirdiklerimi çürütmemeye de gayret ediyorum bak yeğenim. Çürümesine siz zemin hazırlarsanız da
vebal sizin ne diyeyim.
Her sorunun, her umudun, her
kavganın merkezinde insan olduğuna göre insani sıcaklığın değerini kavramak,
bilmek gerekir. İçten dışa gelişimi sergileyecek donanım, beceri ve birikimi
sağlamak gerekir. Bunun gayretsizliği başkalarının slogancısı yapar sizi.
Küfredince küfredersiniz, gürleyince gürlersiniz o kadar.
Öz yönünden yüklü, gelişim
açısından aşama kaydetmiş, hak ve adalet duygusunu yüksek tutmanın yolu
sevmenin her şey olduğunu bilmekten de geçer. Sevginin en yücesidir en kavi
şiirleri yazdıran.
Yazının başında korkaklığımı dobraca ilan ederken
sevgiden yana şiire nasıl geldi söz anlamadım.
Ama içimde çok şey dolaşıyor.
Hadi hayırlısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder