Duyuş ve düşünüş birliğini oluşturan gelenek durumundaki her türlü yaşayış, düşünce ve sanat varlıklarının topuna kültür deniyormuş. Bu tarifi yaparken sözlüğün sözcüsü oldum ben.
Şimdi ‘kültür’ sözcüğünü ne kadar
yerinde kullanıyoruz ayrıntılı bakmak lazım. Kültürlü insan dediğimiz zaman ne
anlıyoruz da neyi ifade ediyoruz. Kendi
kendime böyle sorular sorduğumda dilim dolaşıp kem küm etmeye başlıyorum.
Zihnimde düşünceler kayboluyor, kelimeler dağım dağım dağılıyor.
Bendeki bu durumu dost
meclislerinde anlatınca herkeste akıl veren fikirler havada uçuşmaya başlıyor.
Vitamin takviyesinden, çörek otu yutmaya varan öneriler.. Allah öneri üretme
zenginliğine sahip dostları çevremizden eksik etmesin. Var olsunlar.!!!
Kent kültürü, köy kültürü, kahve
kültürü, sokak kültürü, okul kültürü, sınıf kültürü, sofra kültürü, cami
kültürü, cemaat kültürü, din kültürü, siyaset kültürü, spor kültürü, yemek
kültürü, giyim kültürü, müzik kültürü, harcama kültürü, doğu kültürü, batı
kültürü, Yörük kültürü, roman kültürü ühhüüü sayda say!
Kültürün sanat tarafı vardır ki
estetik bir biçimde insan ruhunun en derinlerine inme şansına sahiptir.
Toplumsal değerlerimizin birbirine
bağlı olduğunu inandığımız an gelişim
süreci hız kazanır.
kültürel adlandırmalar içinde günlük hayatta karşılaştığımız, biz farkında olmadan
değişen kültürel değerlere şöyle dokunup geçme becerisini gösterebilirim
inşallah.
Bilgili insan kültürlü müdür? Bilgilere düzen verebilirse kültürlü demek
mümkündür. Düzenden sanata oradan biçim ve estetiğe geçilebilir.
Bir terzi düşünün biçme ve dikme
konusunda bilgilidir. Bu bilgiyle farklı giyim modelleri oluşturup toplumun
kullanımına sunar. Yani giyim konusunda yepyeni bir kültür yayılmasına sebep
olabilir. Sebep olunan kültürün, toplumsal değerlerimizle uyuşup uyuşmadığına
bakmak lazım.
Son yıllarda özellikle gençler
arasında yaygın hale gelen giyim tarzının değerlerimizle çeliştiğini görmek ne
acı şeydir. Nerdeyse yarı çıplak dolaşan kız ve kadınlarımız hangi kültür
yozlaşmasının içindedir. Bu konuda hiç kafa yormayacak mıyız? Kültürde
özgürlükten yana tavır koyanlar olsa da toplumsal değerleri alt üst edecek
sözde kültürel gelişmeye de “hop” demeyecek miyiz?
Yüz bin nüfuslu bir ilçede genç kızlarımızın
son yıllardaki giyim kuşamı hangi duyuş ve düşünüş birliğinin ürünü. İlhan
Şeşen’in şarkısında ki ifade gibi “neler oluyor bize?”….
Kültür toplumsaldır hem de kamusal.
Gereksinimleri karşılayan bir yanı vardır.
Yarı çıplak gezerek hangi toplumsal, kamusal yarar ortaya çıkar.
Çıplaklığı öne çıkararak hangi faydalı gereksinim temin edilir.
Birlikte yaşama hazzı duyduğumuz
kentlere şöyle bir göz atın. Güven ve tedirginlik yan yana kardeş. Yanlış libas
bürünmüş kavramlar fing atıyor. Bazı kavramların yanlış olduğunu söylemekten
çekinir oldu insanlar. Sokakta yüz kızartan girişimlere tüh! Diyecek cesareti
kimse kendinde bulamayacak mı? Ada
mesireliğinde hem de kalabalığın orta yerinde çoluk çoçuğun içinde yüzleri bile
kızarmadan hoyratça ve arsızca öpüşmeler hangi kültürün habercisi olacak.
Hangi bilgili insanlarımız bilgiyi
düzene sokarak çıplaklığı estetik olmaktan çıkaracak merak ederim. Sağlıcakla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder