21 Temmuz 2023 Cuma

ESTETİK!....

 

Duyuş ve düşünüş birliğini oluşturan gelenek durumundaki her türlü yaşayış, düşünce ve sanat varlıklarının topuna kültür deniyormuş.  Bu tarifi yaparken sözlüğün sözcüsü oldum ben.

Şimdi ‘kültür’ sözcüğünü ne kadar yerinde kullanıyoruz ayrıntılı bakmak lazım. Kültürlü insan dediğimiz zaman ne anlıyoruz da neyi ifade ediyoruz.  Kendi kendime böyle sorular sorduğumda dilim dolaşıp kem küm etmeye başlıyorum. Zihnimde düşünceler kayboluyor, kelimeler dağım dağım dağılıyor.

Bendeki bu durumu dost meclislerinde anlatınca herkeste akıl veren fikirler havada uçuşmaya başlıyor. Vitamin takviyesinden, çörek otu yutmaya varan öneriler.. Allah öneri üretme zenginliğine sahip dostları çevremizden eksik etmesin. Var olsunlar.!!!

Kent kültürü, köy kültürü, kahve kültürü, sokak kültürü, okul kültürü, sınıf kültürü, sofra kültürü, cami kültürü, cemaat kültürü, din kültürü, siyaset kültürü, spor kültürü, yemek kültürü, giyim kültürü, müzik kültürü, harcama kültürü, doğu kültürü, batı kültürü, Yörük kültürü, roman kültürü ühhüüü sayda say!

Kültürün sanat tarafı vardır ki estetik bir biçimde insan ruhunun en derinlerine inme şansına sahiptir.

Toplumsal değerlerimizin birbirine bağlı olduğunu  inandığımız an gelişim süreci hız kazanır.
kültürel adlandırmalar içinde günlük hayatta karşılaştığımız, biz farkında olmadan değişen kültürel değerlere şöyle dokunup geçme becerisini gösterebilirim inşallah.

Bilgili insan kültürlü müdür?  Bilgilere düzen verebilirse kültürlü demek mümkündür. Düzenden sanata oradan biçim ve estetiğe geçilebilir.

Bir terzi düşünün biçme ve dikme konusunda bilgilidir. Bu bilgiyle farklı giyim modelleri oluşturup toplumun kullanımına sunar. Yani giyim konusunda yepyeni bir kültür yayılmasına sebep olabilir. Sebep olunan kültürün, toplumsal değerlerimizle uyuşup uyuşmadığına bakmak lazım.

Son yıllarda özellikle gençler arasında yaygın hale gelen giyim tarzının değerlerimizle çeliştiğini görmek ne acı şeydir. Nerdeyse yarı çıplak dolaşan kız ve kadınlarımız hangi kültür yozlaşmasının içindedir. Bu konuda hiç kafa yormayacak mıyız? Kültürde özgürlükten yana tavır koyanlar olsa da toplumsal değerleri alt üst edecek sözde kültürel gelişmeye de “hop” demeyecek miyiz?

Yüz bin nüfuslu bir ilçede genç kızlarımızın son yıllardaki giyim kuşamı hangi duyuş ve düşünüş birliğinin ürünü. İlhan Şeşen’in şarkısında ki ifade gibi “neler oluyor bize?”….

Kültür toplumsaldır hem de kamusal. Gereksinimleri karşılayan bir yanı vardır.  Yarı çıplak gezerek hangi toplumsal, kamusal yarar ortaya çıkar. Çıplaklığı öne çıkararak hangi faydalı gereksinim temin edilir.

Birlikte yaşama hazzı duyduğumuz kentlere şöyle bir göz atın. Güven ve tedirginlik yan yana kardeş. Yanlış libas bürünmüş kavramlar fing atıyor. Bazı kavramların yanlış olduğunu söylemekten çekinir oldu insanlar. Sokakta yüz kızartan girişimlere tüh! Diyecek cesareti kimse kendinde bulamayacak mı?  Ada mesireliğinde hem de kalabalığın orta yerinde çoluk çoçuğun içinde yüzleri bile kızarmadan hoyratça ve arsızca öpüşmeler hangi kültürün habercisi olacak.

Hangi bilgili insanlarımız bilgiyi düzene sokarak çıplaklığı estetik olmaktan çıkaracak merak ederim. Sağlıcakla…

Hiç yorum yok: