13 Mart 2023 Pazartesi

BİLMENİN ZENGİNLİĞİ

 

 

Kelebek misali ömrümüz bir gün olsaydı, o güne neleri sığdırmaya çalışırdık acaba?. Yerle bir olmak, zenginken yoksul olmak saniyelerin meselesi. Gördük, gözledik. Pek çok ibretlik hikâyeyi birinci ağızlardan dinledik.

Arada da olsa konforu bırakıp trene binmeli insan. Yaya yollar yürümeli farkına varmak, vardırmak için. Çadıra baş sokmalı havaya kar düşen gecelerde….

Gök boşalmadan, yer titremeden doyurmalı insan sokak köpeğini. Bir bebeği gözleriyle sevmeli. Hatırlamalı insan. Duymalı. Görebilmeli. Hissetmeli.. anca öyle zenginleşir insanın ruhu be kardeş!

An’a neler sığmaz ki! Anda neler olmaz ki!. Ölümü oyalayan insanın, insanlık önceliği olduğu zaman pek çoğu sırlı izler bırakırdı dünyaya. Yaşamı alçaltarak yaralayan, hatta insani varlığını yok edenlere karşı güzelliğe dair duruş göstermeli. Gülümsemek, gülümsetmek ve içimizdeki insanlık şarkısını duymak için.

Ölümü bilmeyen yaşamayı da bilmezmiş. Köre denizi anlatmak kadar zordur ölümü bilmeyene yaşamayı anlatmak. Ya, aynen öyle…

Yaşamak farkında olmaktır çok şeyin. Genel huzur, topyekûn mutluluk, farkında olmaktan geçer yeğenim!  Ölümü bilmek “çok şeydir” demek yetmez. Her şeydir aslında. Ölümü bilmeyenler hayata yenilip kaybolmakla kalsa iyi. Bilmeyenler kimi vakit insanlığın yaşam yollarını tıkıyorlar be kardeş. Ne acı, ne vahşice! Ne büyük aldanış. Uf, ufff!

Ruhsal ve vicdani rahatlık, bilmekten geçer.  Akademik bilgiyle donanmış niceler ya da paranın gücüne sığınan oncalar bilgisizliğin bilgeliğinde hangi huzurun kucağında olurlar ki!

Ölüm, ümit meselesidir bir yandan. Ümit etmeyenin yaşamı nedir ki.. of, offf!

Ölümü bilenlerin güven duygusu farklıdır. Çevresine verdiği huzur, mutluluk apayrıdır. İnsaf ve merhameti, anlayış ve sevgisi bambaşkadır. Ölümü bilen insanları denizlerdeki kıyılara benzetirim ben.  Dalgalar durulacak yer aradığında kıyılarda bulur sükûneti cancağızım.

Yalancıların, ahmakların, cimrilerin, korkakların, hırs ve tamahkârların ölüme dair çok eksikleri vardır birader. Kıyı olmak gibi dertleri yoktur en başta.

Ölümün az bilindiği anlarda düzen bozulur düzen. Ölümü bilmenin yolu kendini anlamaktan geçer. Anlamak anlatmanın çok öncesidir. Anlamak akıl erdirmektir.  Öğrenmektir aslı. Öğrendikçe farkına varıp sağduyu sahibi olur insan. Anlamanın yolu okumaksa, sevmek bütünlük oluşturmanın koşullarındandır. Tüm bu koşulların yanında ölümün bilinmesi, insan olma başarısının anahtarıdır kardeş!.

Bazı şeyleri bilmeden yaşamak insanın kendini de toplumu da yorar. Başarı (!),  bilmekle olur. Her başarı da mutluluk getirmez. İnceliği, ayrıntıyı da bilmek lazım.

Vakit, ayrıntıyı ayırt etme vakti.  İnsani lisanımızı kurup özleneni inşa etme vakti. Ölümü bilme vakti. Bilmezsek, çok sular kirlenmez mi? Sağlıcakla

Hiç yorum yok: