Neşesini kaybeden yarışı
kaybedermiş!...
Ha, ha, hayt! Sen neşeden ne
anlarsın diyenler olabilir. O zaman bir sözü daha hatırlatmakta fayda var.
Gülümsemek sadakaymış..
Bir eylül sabahında parıldayan
güneşe uyanmanın duasına durmak neşenin ta kendisi değil de nedir?. Uyuyup
uyanamamak varken, uyanmak mutluluğa fırsat tanımaktır.
Höst! Orda dur. Biz mektep medrese
görmüş, fakülte bitirmiş, yüksek ihtisaslar yapmış adamlarız, böyle boş laflar
edip durma diyenler de olabilir. Olur mu olur… Bu konuda savunma hattı
oluşturmaya kalkışanlar bile çıkar mı çıkar.
Mutluluk tek başına parayla pulla
alınan bir şey değil be kardeşim. Neşeyi bozacak, mutsuzluğu körükleyecek eylem
ve söylem içinde olmak insanın doğal yapısındaki düzeni bozar en başta.
Yahya Kemal Beyatlı bakın ne demiş;
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi
şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu
yendik!
Bu duyguyla Tuna’dan nasıl
geçildiği şiirin diğer beyitlerinde dillendirilir.
Neşeli olabilmenin sanatsal bir
yanının olduğuna da inanırım ben. İnsan neşe kaynağını arayıp bulunca heyecan
kendiliğinden peydahlanır. Heyecan başarının kapı koludur kardeşim!
İnsan, mutluluğunu da, mutsuzluğunu
da düzene sokabilmeli. Duygusal alıcı aygıtların frekansını iyiye, güzele
ayarlamasını bilmeli biraz da.. Düzensiz ve kontrolsüz duygu başarısızlığa,
karmaşaya zemin hazırlar. Sonuç; kısaca hüsran..
Neşeyi kaybetmemenin sonu
başarıdır. Başarı, mutluluğu, huzuru, ahengi, düzeni beraberinde getirir.
İnsan sabanın kulpuna sarılırken
de, kazanın kulpundan tutarken de tutturan güce şükretmeli önce. Şükrü
bilmezsen, şükürsüzlük galle kuyularına atar insanı. Debelenir durur çıkışı
bulamazsın.
Cennetin kapısını cömertler
açacakmış!.. Cömertlik deyince akıllardan geçeni görür gibiyim. Bu görme hali
yüzümde gülümseme yaratıyor be ya…güler yüzle cömertlik olmaz mı? Olur
cancağızım! Olmaz mı..
Neşeden ne anladığımıza da bakmak
lazım. Kimi vur patlasın, çal oynasın diyebilir. Kimi karşıdakini alt etmenin
kurnazlığını neşe sanabilir. Kimi cepteki paranın yarattığı güven duygusuyla gurum
gurum gurulabilir. Kimi etiketin koskosluğunda kalabilir.. Bu yanmaktır,
yanılmaktır.
Gerçek neşe, iç huzuru yaratandır.
Gerçekler iyidir, gerçek olan güzeldir, gerçek olan samimiyettir. Samimi
olmayan güler yüzde de iç huzuru yoktur. Samimiyetsiz yüzün içinde fitne fücur
kendi fetihlerindedir. Samimiyetsiz olanlar sahte kostüm giymiş cambazdırlar.
Yanılır yanıltırlar.
Velhasıl gülmek size yakışıyor.
Gülersen güldürürsün. Bu yazı da tarla kuşunun iç sesidir. Nutuk filan sananlar
çoktan yanıldı kardeşim. Sağlıcakla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder