12 Mart 2012 Pazartesi

KIRMIZI GÜL AL SEVDA ÜZERİNE



Halil Oral/Tavşanlı

Yazmanın güzelliğine inanırım hep. İçimizdeki cehaletistanı cennetistana döndürecek olan yazılan güzel şeylerdir. Hal ve durum ilmimizi geliştirecek olan da okuduğumuz hikayeler, öyküler, şiirlerdir. Kışların kayganlığında kalmaktansa hikaye ve öykülerle öykünmek iyidir. İçinde hal ve durum ilmiyle ilgili birikimi olanlar bunları ortaya çıkardıkça, hikayeleştirip sundukça yolların kıvrımı azalacaktır.
Selma Kocabaş Aydın da,  edebiyat dünyamıza kazandırdığı “Kırmızı Gül Al Sevda” adlı eseriyle arzuladığımız noktada bayrak açanlardan. Ne mutlu. Ortaya konan eser, kaygılarımızı azaltacak nitelikte.
Eserde yer alan hikayeler sürükleyiciliğinin yanında, merakı, heyecanı, hüznü bir arada barındırıyor. Düşünüyor, düşündürüyor. Işık tutup yol gösteriyor bir yandan.
Faniliğinin bilincinde olan Aydın, yaşama hizmet etmenin, karanlığa ışık tutmanın yanında şeytanı tahtından indirmenin gayret ve kararlılığında da görünüyor. Bu kararlılık hikayelerin her birinde kendini hissettiriyor.
Eserin girişinde
de bahsettiği gibi iyilikle kötülük arasında ince çizgilere işaret ediyor.  Bu işaret ve çizgilerle karanlıkların içindeki elmasın krokisini okuyucunun eline veriyor. Hayat yolunun trafik işaretlerini yerli yerine koymayı da ihmal etmiyor. Bu türden krokiyi sunabilmek ilim mektebini, yaşam sofrasını doğru algılamakla olur herhalde.
Okuyucunun elinden tutup meyhaneleri dolaştırırken, yaylanın iklimine fırlatıveriyor. Eline tuzlu ekmekler tutuştururken tuzsuz ekmekleri fark ettiriyor. Bu gezinti esnasında harap olmuş viraneleri gözüne dikerek, gönülistanın bahçelerine salıveriyor. Sabrın faziletini fark ettirmeden ruhumuza iliştiriveriyor. Arızalanmış gönül motorlarına arızanın sebep ve sonuçlarını vererek rehberlik ediyor.
Hikayelerinde cehaletin kalın duvarlarına eline geçirdiği kazmayla saldırıyor. Boş vermiyor, kolaycılığa düşmüyor. Gerçekleri allayıp pullamadan ortaya seriyor. Keskin doğrulardan sapmadan cehaletin kökleşmiş kabaklarını gün yüzüne çıkarıyor.
Bize düşen ortaya çıkan bu eseri okumalı, okunup çoğalmasını sağlamaktır. Bunu yaptığımız an cehaleti besleyen kanalizasyon borularını gönülleri dolduran temiz su hatlarıyla değiştirmiş olacağız.
Teşekkürler Selma Hanım. Alkışlar yüreğinde ki toplumsal sevdaya. Sağlıcakla.

1 yorum:

KitapTanitimlari.Com dedi ki...

Teşekkürler Yorumunuz için..