MAHALLEME MEKTUP 2 (eğitim)
Kıymetli Komşularım,
Akarsu ne güzel hayat dersidir. Küçük engellerin üzerinde köpürür, büyüklerin yanından sessizce geçiverir.(!)
Mahalli idarenin en alt birimi olan muhtarlıkta mahallemize, insanımıza sosyal yaşantımıza engel olan ne varsa üstesinden gelmek için gayret gösterdik. Hiç bir engelin yanından geçip gitmedik. Problemlerin çözümünü kurumların üstüne atma kolaycılığında olmadık. Aksine doğumdan bugüne biriktirdiğimiz sosyal çevremize, hatta kişisel birikimimize görev yükleyerek toplum hayatını kolaylaştırmaya çalıştık.
Başlangıçtan bugüne yaptığımız her iş, attığımız her adım bir başarı hikâyesidir. Muhtarlık maaşını kendimize gelir kapısı olarak görmedik. Mızmızlık etmeden ve çekinmeden mahallemizin her türlü sosyal işlerinde harcama yapma cesaretinde bulunduk.
Cami derneğine on lira aidat ödemekten imtina edenlerin olduğu ortamda, cebimizden milyonları harcadık.
Duygusuz biri değilim, üstelik dilsiz de sayılmam. İçimizdeki duygu, empati yapma yönümüzü enerjik tuttu. Her bir ailemizin sosyal, kültürel, ekonomik yapısını yakından gözledik. Bu gözleyiş, yapmamız gereken dokunuşların yolunu açtı. Bu anlamda;
On senelik süreçte çocuk psikolojisini göz önünde tutarak en az toplam altı yüz çocuğumuza (bot, kışlık çorap, eldiven, mont, atkı) giydirdik. İlköğretim seviyesindeki ortalama seksen çocuğumuza yıl yıl eğitim araç ve gereçleri açısından (kalem, kalem çantası, defter, silgi, kalem açacağı, boya kalemi seti, temin edememiş olana çanta ve okul forması) katkısında bulunduk.
Üniversite öğrencilerimizin kimine giyim yardımında bulunurken her birine yıl yıl (11 kişi) maddi katkı yapmaya çalıştık.
İlkokul öğrencilerimize zaman zaman, okul ortamlarında sıcak yemek vererek beslenmelerine katkı sağladık.
Liderlik kısır tartışmaların dışında kalarak daha iyisini hedeflemektir. Sıradanlaşan, mührün adamlığında kalan anlayışla değil, güzel değerleri ortaya koymanın alın terini akıtarak görev yapmaya çalıştık
Sıradan şeylere alışmak kolay, kurtulmak zordur. Biz verdiğimiz emekle, güzel şeylerin hem tadına varmaya, hem de vardırmaya çalıştık. Almak yerine vermenin iç huzurunu yaşadık. Ruhumuzu “aman boş ver, bana ne, kim çalışacak” hastalığına bulaştırmadık. Güzel şeyleri hedef edindik.
Bisikleti olmayan çocuklarımıza bisiklet temin ettik. Üniversite öğrencilerimiz için gittikleri şehirlerde sosyal çevremizi devreye sokarak yabancı bir yerde ilk anda ellerinden tutmaya çalıştık.
Bir şeyin değerini anlamak için o konuda bilgi sahibi olmak gerekir. Geçmiş yılları birlikte yaşayarak geldik. İnsan aklı unutmaya meyilli olarak yaratıldığından biz yaptıklarımızı, yapabildiklerimizi (Allaha şükürle) hatırlatmayı görev saydık.
Bilgi, hakikatin yapraklarını aydınlatır, parlatır. Hata değil, çare bulmak önemlidir. Kalite, akıllı gayretlerin eseridir.
Yeni mektuplarda, yeni bilgileri paylaşmak üzere. Sağlıcakla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder