Ben ne kötüyüm. Ben ne fenayım!.
Kötülüğüm insanlığı yakıyor, fenalığım en insani yanlarımı törpülüyor benim.
Kim ne kadar yuhlar çekse azdır bana. Hatta yüzüme tükürse kimiler.. Tükürüklü
suratı resimleyip sosyal medyaya koysalar mesela. Of ki of!
Bir itirafçıyı bulmanın sevincini
yaşayın içinizde. Sevinirken sorgulayın beni. Kendi kendini ele veren zor
bulunur bu devirde. Ele geçirmişken fenalığımın dedikodusuna durun siz.
Bugün onca telaşın arasında emektar
traktörümün on iki numara çiftli pulluk ardında beş dekar tarlayı devirmeye
soyundum. Kargalar, kuzgunlar, sığırcıklar, çobanaldatanlar sardı sürdüğüm
tarlayı. Pulluk çizileri düğün alayı gibi kuşlarla dolup taştı. Onlar bile fenalığımı
hatırlattılar her çizgide. Ürkek duruşları, şüpheci bakışları bunun işaretiydi,
tamı tamına. Kuşlarla olan iletişimsizliğimi gördükçe tuşlarla olan iletişimim
geldi gözlerimin önüne. Telefonun, laptopun, bankamatiğin, kumandanın tuşuyla
kurduğum teması kuşlarla, insanlarla kurabilseydim keşke dedim içimden.
Kuramadığım için ıradı bayramlar
kim bilir. Bu yüzden bayram olmaktan çıktı çoğu şey. İnsanla ağlamadım, insanla
gülmedim. Tuşlara dokunmanın kayıtsızlığı sardı gün gün aklımı. Dokunurken dokundurtmadım
insanlığıma. Of ki of!.
Kuşlar bile fenalığımın
farkındayken, insanoğluna çaktırmadım kötülüğümü. Ben öyle sandım belki de. Beş
dekarlık tarlada döndükçe sorular, sorgular çoğaldı beynimde. Tarttım,
tartıldım kendi kendime. Televizyonun kumandasına dokunduğum kadar insanlığa
dokunabilseydim keşke. Tutsağı olduğum boşlukları insani değerlerle doldurabilseydim.
Ah ki ah!
İnsanın hatta dostların ürkekliğini
gözlerime yapıştırdı kuşlar bugün. Yüzüme vurdular apaçık. Vurdukça utandım
şairliğimden!. Duygularda harman savurduğumu sanırken duygusuzluğumu
hatırlattılar. Güvensiz duruşuma ayna tuttular an an. Bu aynayla arifeden
kuracağım bayramları. Kötülüğün tutsaklığını arife sularında yıkamanın
gayretinde olacağım yıkayabildiğimce. Tuşlara dokundukça ıradığım ne varsa
toplamaya gayret edeceğim. Sözüme de güvenilir mi benim bilmem ki.. Tuşların
kurduğu tuzağı bir sözle yırtıp atabilir miyim ne dersiniz.
Şairin bahsini ettiği ovaları,
yaylaları bile kirlettim ben. Düzlüklere nice engebeler ekledim ellerimle. Vah
ki vah!
Ah kuşlar, hey gidi sığırcık,
çobanaldatan. Sizi düşünerek, hayal ederek ve de nice soruyu tekrarlayarak
uykulara dalacağım dalabilirsem. Sağlıcıkla..