Zifir sarı gör dünyanın halini
Yön görüldü kanat taktı ağla sen
Gök
hiddetli döktü geçti selini
Bel
görüldü boynun yıktı ağla sen
Gökler göçer üstümüzden yıkılır
Susuz toprak tam belinden bükülür
Tüm umutlar yüreğinden sökülür
Yer yarıldı yağmur sekti ağla sen.
Gökyüzünde güneş vardı ay vardı
Bulut ağlamaklı mevsim bahardı
Yeşeren umutla vakit seherdi
Gök darıldı bulut çekti ağla sen.
Türkü çığır ağıtlar yak durma sen
Dualara kilitleri vurma sen
Ona buna yalvarıp da sorma sen
El sarıldı umut çöktü ağla sen.
Zelzeleye hortumlara bak hele
Gücün varsa bir hizaya sok hele
Aciz kulken yarışlara çık hele
Dal kırıldı çürük çoktu ağla sen
Mevsimler değişti ürün değişti
Mideye inince türün değişti
Kadının kızın erin değişti
Gem vuruldu ağız pekti ağla sen
Ayrı düştük düşüncede görüşte
Karıncalar geçti bizi yarışta
Kulplar taktık güzelliğe her işte
Sin örüldü bize haktı ağla sen.
Çoban Çeşmesi’nin kurudu dili
Üretim yolunda sürüdü beli
Yan gelip yatmanın gelince seli
Sal kuruldu gizler çıktı ağla sen.