21 Şubat 2013 Perşembe


AZI MI OLUR

Aşkınla dökülür gönlüme güller
Seni sevmelerin nazı mı olur
İzini sürerim semada eller
Dostu bulmayanın yazı mı olur

Kokunu tenime sürüyor yeller
Adını sayıklar sevinçle diller
Huzurdan oluşsa gözümde seller
Yolunda yanmanın güzü mü olur

Bir nurlu ırmaksın suyundan içtim
Girmesem havzana inan ki hiçtim
Sevda ateşiyle kendimden geçtim
Aleni sevmenin gizi mi olur

Kokunla estirdin sevda rüzgarı
Erittin içimde oluşan karı
Çekmeye razıyım yolunda zoru
Yürek yangınında sızı mı olur

Solurum sevdanı sensizlik dar
Aşkın rehberisin sonsuza kadar
Seninle dağılır üzüntü keder
Seninle olmanın azı mı olur

Çoban Çeşmesi de ümitle yaşar
Yüreği dökülse şu cihan şaşar
Nefesler aldıkça yüreği taşar
Aşkı olmayanın düzü mü olur

Halil Oral/Tavşanlı 21.2.2013

16 Şubat 2013 Cumartesi

BÜKTÜK ARKADAŞ



Kırılıyor ümitlerim genç çağım
Şu tarlada neler çektik arkadaş
Elli yıldır oluşmadı bir bağım
Dönüm dönüm ekin ektik arkadaş.

Öküzlerin sırtlarını kaşıdık
Buğdayları kucaklarda taşıdık
Hanemizde dört kardeşle başıdık
Tarhanaya boyun büktük arkadaş.

Merhem oldu odun külü yaraya
Yoklukları koyamadık daraya
Yıllar aştı ölüm girdi sıraya
Gidenlere yaşlar döktük arkadaş.

Yabalarla buğday seci savurduk
Çotul deyip nohutları kavurduk
Çocukluğu yaşamadan devirdik
Birden bire dizden çöktük arkadaş.

Tarlalarda kuşlar gibi uçardık
Tohumları avuç avuç saçardık
Sevdamızı dost yüzlere açardık
Çilelerde sanma tektik arkadaş.

Hastalandık akbaşlıyla avunduk
Asker olduk bu vatanı savunduk
Tarih ile gururlanıp övündük
Savaşmaktan (!)artık bıktık arkadaş.

Dost belledik gözümüzde yaşları
Yel öperdi yüzümüzde kışları
Karnımızda bulgur nohut aşları
Öğün başı kemer sıktık arkadaş.

Çoban Çeşme akıp gitti ıradı
Bu dünyada alamadı muradı
İlkbahar yaz tüm mevsimler karadı
Sahalarda bizler çoktuk arkadaş.

Halil Oral/Tavşanlı 11.02.2013

8 Şubat 2013 Cuma


MEKTUBUM

Bedenim halk olmuş içinde iman
Muhammed eliyle geldi mektubum
Avuçta durmuyor akıyor zaman
Beş vakit namazla güldü mektubum.

Dinim güzel namaz oruç iç içe
Faniceyim hazırlandım her göçe
Vakitleri değişemem bir hiçe
Şeytanın yönünü çeldi mektubum.

Gerçek olan, dünya yalan göçmek var
Köprülerden huzur ile geçmek var
Ahirette badeleri içmek var
Gülün yaprağında dildi mektubum.

Oruç tutsak namazımız tacımız
Yürüyecek bu yollara bacımız
İbadetin bir halkası haccımız
Yolları gösteren eldi mektubum.

İbadetler belirliyor yerimi
Üşütmüyor abdest suyu derimi
Her hasadın ahirette verimi
Gönlümde akışan seldi mektubum.

İbadetsiz bulamazsın derecek
Hakikati her bir insan görecek
Namaz ile ilk suali verecek
Bağlanacak gerçek beldi mektubum.