ÖNLEMEK ÖDEMEKTEN UCUZMUŞ |
07.01.2013 günü saat 16 sıralarında
aracımla Gediz’den yanımda eşimle birlikte yola çıktım. Esatlar köyüne kadar
sorunsuz bir yolculuk yaşadım. Ta ki Kozluca köyü karşısındaki dönemece
gelinceye kadar. Dönemeçten sonrası rampa aşağı inmem gerekiyordu. O bölge de diğer yerlere göre kar daha yoğundu. Üstelik
o rampa oldukça kaygandı. Daha ilk iniş noktasında aracımın önü kayarak
şarampole doğru meyillendi. Velhasıl orda kaldık. Ön tekeri şarampolden
kurtaracak küçücük yardıma ihtiyacım vardı.
Kozluca köyü kuş uçumu bile 1km
mesafedeydi. Telefonla gazetemizi aradım ilk anda. Yer tarifinden sonra
muhtarın telefonunu istedim. Gazetemiz durumu jandarmaya da haber etmişti.
Gazetemizin verdiği muhtarın cep ve ev telefonlarına ulaşamadım.
Gazetemizden jandarmaya
telefonlarım da verilmişti. Görevli olduğunu sandığım Uzman Jandarma durumumu
sordu. Anlattım. Küçücük yardıma ihtiyacım olduğunu belirttim. Bulunduğum
noktayı tarif ettim. Vakit ilerledikçe hava daha da soğuyor üşümeye de
başlamıştık.
Uzman jandarma muhtara ulaşmaya
çalışacaklarını ama yardım etme konusunda baskı yapamayacaklarını, yardım
konusunun onun insanlığına kaldığını ifade etti. Edilecek yardım konusunda
bedelini ödeyebileceğimi de sözlerime ekledim. Bu arada yoldan pek gelip giden
yoktu. Bir müddet sonra uzman jandarma muhtara ulaşamadıklarını eğer istersem
kurtarıcı telefonlarını verebileceklerini söyledi. Teşekkür edip telefonu
kapattım. Yol emniyeti için gerekli işlemleri yaptıktan sonra eşimi araçta
bırakarak Kozluca Köyü’ne yürümeye karar verdim. Muhtara ulaşamayınca köy
imamına ulaşabilmek için arkadaşlarımdan telefonla yardım istedim. Bu arada
Köye doğru gecenin karanlığında yürüyordum. Netice imama da ulaşmak mümkün
olmadı.
Köye ulaştığımda yatsı ezanı
okunmuş 3-4 kişi olduğunu gördüğüm cemaat namaz kılıyordu. Gazetemiz eski
muhtarın kardeşi Halil beye telefonla ulaşmıştı. Halil beyin eşi, benim cami
önünde olduğum söylenince beni ordan almak için yola çıkmıştı.
Karşıdan aracımın olduğu yönü de
uzaktan gözlüyordum. Uzaktan başka araçlarında o noktada kaldığını
görebiliyordum. Eski muhtarın kardeşi Halil Bey traktörü hazırlayıp aracımın
yanına ulaştık. Yolun kayganlığı traktörün hareketine de imkân vermiyordu. El
ve ayaklarımız buz kesmiş kulaklarımız bile neredeyse donmuştu. Gerimizde gelen
bir tırdan iki kişi durum tespiti için yanımıza geldiler. Onların el yardımı ve
desteğiyle yola devam etme imkanı buldum. Telefonla konudan haberdar olan
arkadaşlar Tavşanlı’dan yola çıktıklarını Akçaköy’ün üstünden öte yol
şartlarının imkan vermediği için onlarında orada kaldıklarını öğrendim. Hareket
ettiğimi orada beklemelerini telefonla bildirdim. Akçaköy’ün üst kısmında
buluştuk. Araçtan inip araç zincir ve lastiklerimizi kontrol ederken, geriden
gelen bir araç ışığını fark ettik. Az sonra gelen bu aracın ışığı kaybolmuştu.
Geliş vaktinin geçtiğini de düşününce bir arkadaşımızı geriye bakması için
gönderdik. Aracın yoldan tahmini 60 metre uçuruma uçtuğunu aracın yanında bir
kişi bulunduğunu ifade edince arkadaşlarla yardıma koştuk. İzmir plakalı bir
araçtı ve büyük ihtimalle bölgenin de yabancısıydı. Aracı oldukça dik olan bir
uçurumdan aşağı kayarak uçmuş çok şükür ki kendisi yara almamıştı. Ne yapıp
yapamayacağımızı sorduk. Telefonla arkadaş veya akrabalarından yardım
istediğini jandarmaya da durumun haber verildiğini ifade etti. Bizim yolumuza
devam etmemizi istedi. Yolumuza devam
ederken jandarma aracına Yağmurlu_Karapelit köyü arasındaki bölgede rastladık
işaretle durdurup yolda uçan İzmir plakalı aracın bulunduğu noktanın tam olarak
tarifini yaptık. Velhasıl saat16 da başladığımız tehlikeli ve sıkıntılı
yolculuk gece 22 de sona erdi.
Zor zahmet aştığımız bu yolun
değişik pek çok kesimlerinde korumasız uçmaya açık bölümler vardı. Yolda yoğun
buzlanma oluşmuştu. Bu yol ilçeler arası bağlantı yoluydu. Yolda gördüğümüz pek
çok araç gerçek bir sıkıntı içindeydi. Telefonlar yer yer çekmiyordu.
İçimde çoğalttığım pek çok soru
olmasına rağmen; Bunları sormadan ve çoğaltmadan yorum dahi yapmadan iyi kötü
bölgeyi tanıyan biri olarak müthiş sıkıntılar yaşadım. Bölgeyi tanımayan
başkaları hangi sıkıntılar yaşıyordur kim bilir?
Yazarken yaşadığım bu anıyı
paylaşmak değil asıl meramım. Meramım benim yaşadıklarımdan hareketle; ilgili,
yetkili ve sorumluların durum tespiti yaparak yol güvenliğini sağlayacak
tedbirleri almaları. İfade edebileceğim çok şey varken daha fazla etmiyorum.
Yalnız; telefonla koşuşturup yardım
sağlamaya çalışan gazetemize, Canla başla yardıma koşan Kozlucalı Halil Beye ve
eşine, bizim için yollara düşen arkadaş ve dostlara yürekten teşekkürlerimi
sunuyorum.
Yaşadığım bu sıkıntılı yolculuktan
sonra o yol üzerinde yolculuk yapan ve yapacak olan kişilerin can güvenliği
için şimdilik çok basit önlem olarak yolun eğimli ve güneş görmeyen kesimlerine
tuz varilleri konulmasını en başta öneriyorum. En azından kar yağışlı havalarda
bir kerecikte olsa tuzlama çalışmasının yapılmasını ifade ediyorum. Bu konuda
yoğunlaşan düşünce ve tespitlerim konusunda gerekirse tekrar yazacağım.
Sağlıcakla.